Ani Bebek Ölüm Sendromu Nedir

Ani Bebek Ölüm Sendromu

Ani bebek ölümü sendromu; bir yaşın altındaki bebeklerin uykuda ölümünü ve otopsi, ölüm yerinin incelenmesi ve klinik öykünün geniş olarak gözden geçirilmesi gibi ayrıntılı bir araştırmaya rağmen ölüm nedeninin açıklanamadığı bir durumu tanımlamaktadır.

Yaş

Daha çok yaşı 6 aylıktan küçük olan bebeklerde görülmekle birlikte yaş sınırı 12 aya kadar uzayabilir.

Cinsiyet

Erkek bebeklerde daha sık rastlanmaktadır.

Risk Faktörleri

Ani bebek ölümü sendromu, özellikle batılı ülkelerde 1990’lı yıllarda ‘sırt üstü yatırın’ kampanyası ile çok azalmıştır. Sendrom, daha çok genç ve sosyoekonomik düzeyi düşük annelerin bebeklerinde karşımıza çıkmaktadır. Hastalık kış aylarında daha sık görülmekte ve bu dönemde ölen hastaların bir kısmında üst solunum yolu enfeksiyonu öyküsü olduğu bilinmektedir. Risk faktörlerinin bir kısmının önlenebilir olduğu görülmüştür. Risklerin halka anlatılması ve önlemlerin alınması ile 1999 yılında görülme sıklığı 100.000 canlı doğumda 70 olmuştur.

Bu risk faktörleri arasında, yüzü koyun yatırılma, annenin hamilelik esnasında ve hamilelik sonrası ilk aylarda sigara içmesi, bebeğin erkek olması, 2-4 aylık yaş grubunda olması, erken doğum, düşük doğum ağırlığı (<2500 gram), gebelik sayısının fazlalığı, çoklu gebelik (ikiz, üçüz gibi), gebelikler arası süresinin kısalığı, kötü doğum öncesi bakım, düşük sosyoekonomik durum, enfeksiyon, bağışıklama eksikliği, bebeğin aşırı ısıtılması, aile öyküsü ve anne sütü almaması sayılabilir. Ayrıca, yaşamı tehdit eden bazı bulguların ani bebek ölümü sendromu riskinin artıran bir işaret olup olmadığı tartışılmakta olup, bu olaylar apne (solunumun zaman zaman durması), soluklaşma, morarma, aşırı gevşeme ve bitkinlik ve soluk tıkanması dönemleridir. Ailede bir bebeğin ani bebek ölümü sendromu tanısı alması, daha sonra ki bebeklerin riskini artırmaktadır. Ani bebek ölümü sendromu 1000-2499 gram arasında doğan çocuklarda 2500 gramın üstündeki bebeklere göre dört kat daha fazla görülmektedir. Bazı bebeklerin, beyin sapı işlevlerinde bir yetersizlik olduğu, bu nedenle kanda karbondioksit yükselmesine veya oksijen azalmasına gerekli solunum yanıtı veremedikleri, ısı düzenleme sistemlerinin yeterli çalışmadığı saptanmıştır.

Tanı

Ani bebek ölümü sendromunun tanısı için öncelikle, ani ve beklenmeyen bebek ölümüne yol açan nedenlerin tam olarak araştırılması gereklidir. Bunun için ölüm anı ve otopsi incelenmesi gereklidir. Böylece ani bebek ölümüne yol açabilecek kalıtsal metabolik hastalık veya çocuk istismarı gibi durumlar tespit edilebilir ve tekrar ani ölümler önlenebilir. Bazen, gizli bir kalp-damar hastalığı, nörolojik veya metabolik bir hastalık ilk kez otopsi ile tanı alır.

Uyanık iken ölüm olduğunda daha çok kalp-damar sistem hastalıkları akla gelmelidir. Ani bebek ölümü sendromunda ölüm uykuda gelir. Ölümcül sepsis, nadiren ani bebek ölümlerinden sorumlu olabilir ve otopside minimal bulgu saptanabilir. Bu nedenle, kan ve organlardan alınacak kültürler çok önemlidir. Konjuktiva, göz kapağı ve boyunda saptanan noktasal kanamalarda asılma veya darbe sonucu ölüm gibi nedenler araştırılır. Bazı bebek öldürülmesi (infantisit) vakalarında nadir organik zehirlerin kullanılması söz konusu olabilir ve bu zehirler rutin araştırmada saptanamayabilir.

Bir ailede birinci ani bebek ölümü eğer ani bebek ölümü sendromu tanısı almış ise aynı ailedeki ikinci bebek ölümü şüpheli kabul edilir, üçüncüsünde ise kasıt aranır. Son yıllarda, bebeklik çağındaki ani ölümlerde uygun araştırılması için gerekli doğru adımları belirleyen protokolleri oluşturulmuş ve bu çerçevede yapılan ayrıntılı dış ve iç muayene, radyolojik, histolojik mikrobiyolojik, toksikolojik, metabolik ve moleküler genetik çalışmaları ile tanıların doğruluk oranı oldukça yükselmiştir.

Önleme çalışmaları

Hastalığı önceden tahmin edip önleyecek bir yöntem yoktur.Ancak, belirli risk faktörlerini azaltan önlemler alınabilir. Bunların içinde, bebeklerin sırtüstü yatırılması, beşik yerine kenarı yüksek bebek karyolası kullanımı, bebeğin uyuma ortamında yumuşak kumaşlı materyallerin kullanılmaması, alkol veya sigara kullanan ebeveynlerin bebekle beraber yatmaması, bebeğin sıkı giyimle vb. aşırı ısıtılmaması, riskli bebeklerin anne-babalarının eğitimi sayılabilir. Birçok çalışmada, emziklerin bu riski azalttığı gösterilmiştir. Bazı merkezler, solunum, kalp ve kan oksijen doygunluğunda ileri derecede dengesizlik gösteren bebeklerde evde kullanılabilen ve bu durumların gelişimini erkenden bildiren cihazlar önermektedir.

 

 

Yorum yapın