Biyolojik Silahlar ve Korunma

Biyolojik Silahlar ve Korunma

Biyolojik si­lahlar başkalarına zarar vermek amacıyla kullanılır. Etken çoğunlukla bakteri veya vi­rüs gibi ajanlar, ya da bunların zehirleridir. Biyolojik silah araçları hem canlı mikroor­ganizmaları (bakteriler, protozoalar, ricketsia, virüsler ve mantarlar); hem de mikro­organizmalar, bitkiler veya hayvanlarca üretilen zehirleri (toksinleri) içerir. Bu ajanların bazıları yüksek derecede öldürü­cü olup bazılar da vücutta farklı etkiler bı­rakabilir. Biyolojik silahlar yüksek düzeyde harabiyet vericidir. Uygun ortamlarda ken­dilerini çoğaltır, kalıcı hale getirebilir. Tüm koruyucu önlemleri etkisiz kılacak şekilde etkenin kendilerini değişime uğratması da söz konusudur. Kimyasal silahlar tüm şid­detlerine karşın dağıldıklarında veya sulandırıldıklarında daha az öldürücüdürler an­cak biyolojik silah olarak kullanılan hasta­lık yapıcı mikroorganizmaların en ufak bile öldürücü olabilir.

Biyolojik si­lahlar geçmişte savaş ya da çatışmalarda kullanılmıştır. Örneğin milattan önce altın­cı yüzyılda Persler tarafından kullanımın­dan yakın geçmişteki savaşlara kadar pek çok kez kullanıldığı bilinmektedir. Biyolojik silahlar aracılığı ile yapılan saldırılarla doğal seyirli salgınların birbirinden ayrılması çok önemlidir. Biyolojik bir silah ajanı ile yapı­lan saldırı genellikle gizlidir. Bu yüzden böyle bir saldırının tespit edilebilmesi için değişik biyolojik silah ajanları İle İlgili mey­dana gelen sağlık sorunlarının tanınabilmesi, teşhis edilebilmesi çok önemlidir. He­kimler (ya da sağlık çalışanları) ilk kurban­ları belirleyebilecek nitelikte olmalıdır. Bu yaklaşımlar koruyucu sağlık sisteminin de­ğişik kademelerinde bilgi paylaşımını ve iz­leme yapılabilmesini gerektirir.

Biyolojik silah saldırısını düşündüren bazı bulgular;

  • şüpheli salgınların tipik olmayan klinik görünümleri,
  • alışılmadık antibiyotik direncinin meydana gelmesi ve olguların dağılımlarının coğrafi ve/veya zamansal olarak tutarsız olması (örneğin; beklenen zamanından farklı bir zamanda ve ortamda ortaya çıkması)

şeklinde ifade edilebilir. Bi­yolojik silah olarak kullanılan etkenlerden en çok bilinenlerinden bazıları şarbon, çi­çek, vebadır. Botulizm denilen bir başka et­ken de biyolojik silah amaçlı kullanılmakta­dır. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında alı­nacak önlemler olası etkene göre değişebi­lir. Ayrıca, biyolojik silahların kullanıldığı bölgelerin de doğru yöntemlerle sürekli olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi ge­rekmektedir. Bu konuda mutlaka sağlık ça­lışanlarından yardım almak gerekir. Ayrıca, sağlık çalışanları toplumdaki diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde olmalıdır. Gerekli görüldüğünde ulusal ve uluslarara­sı iletişim olanakları kullanılarak destek, önlem be müdahale olanakları değerlendi­rilmelidir.

Yorum yapın