Erken Ergenlik Nedenleri?

Erken Ergenlik Nedir?

Puberte prekoks olarak da adlandırılan bu dönem kız çocuklarının 8, erkek çocuklarının 9 yaşından önce ergen­liğe girmesidir.

Belirti ve Bulgular

Kız çocuklarında er­genlik bulguları memelerde büyüme, memede ağrı, pubiste ve koltuk altlarında kıllanma, adet görme ile kendini gösterir.

Erkek çocukla­rında ise erbezlerinin (testislerin) büyüme­si, pubiste kıllanma, sivilcelenme, yüzde, koltuk altında tüylenme ortaya çıkar.

Kız­larda ergenlik bulgularının 8, erkek çocuk­larında ise 9 yaştan önce ortaya çıkması er­ken ergenlik şüphesi uyandırır. Erken er­genlik kız çocuklarında erkek çocuklarına göre 4-8 kat daha sık görülür. Erken ergenlik (puberte prekoks) tanım olarak normal ergen­lik sürecinin daha erken yaşta başlayıp ta­mamlanması olduğundan gelişimi bakımın­dan ciddi bir sorun izlenimi vermeyebilir. Bununla birlikte salgılanan hormonlar bü­yüme paternini değiştirdiğinden ileride boyla ilgili sorunlar doğurabilir. Seks hor­monlarının salınmasıyla birlikte büyüme hızlanır ve erken dönemde hastaların boyu yaşıtlarından uzundur. Ancak ergenliğin ilerlemesiyle birlikte kemik gelişimi de iler­ler ve epifîzlerin (uzun kemiklerin ucunda­ki büyüme plaklarının) erken kapanması sonucu nihai erişkin boyu kısa kalır. Ayrıca ergenliğe erken giren çocukların dış görü­nüşü yaşıtlarından çarpıcı derecede farklı olduğundan arkadaş gruplarından dışlan­maya, sosyal izolasyona neden olabilir. Bu çocukların görüntüsü yaşlarına göre daha ileri olduğundan ebeveyn ve büyüklerin beklentileri de hastanın karşılayabileceğin­den daha fazladır. Bütün bu sorunlar ergen­lige erken giren çocuklarda gerek okul ge­rekse de evde uyum sorunları ve davranış bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olur.

Erken Ergenlik Nedenleri

Hormonlarda gözlenen değişiklikler, ergenliğin normal seyrinde gözlenen hormonal değişiklikle­rin daha erkene kaymış halidir. Özellikle kız çocuklarında, çoğunlukla altta yatan bir organik bozukluk yoktur. Tüm vakaların %15’inde, erkek çocuklarının %50’sinde er­ken ergenliğe yol açan bir neden söz konu­sudur. Bu bakımdan altta yatan bir neden olup olmadığının araştırılması gerekir. Alt­ta yatan neden beynin hormon salgılayan bölgelerinden kaynaklanan iyi huylu bir tü­mör olabileceği gibi daha nadir olarak di­ğer beyin tümörleri ve santral sinir sistemi hastalıkları da olabilir. Adrenal bezi (böbrek üstü bezi) ve gonadları (yumurtalık,over/testis) ilgilendiren sorunlar da erken er­genliğe yol açabilir.

Tanı

Tanıda ergenliği uyaran hormonlann (gonadotropin ve seks hormonlarının) dü­zeyini ölçmek için kan örneği, kemik geliş­mesindeki ilerlemenin derecesini belirle­mek için sol el ve el bilek grafısi, kızlarda ergenliğin iç cinsel organlar (uterus) üze­rindeki etkileri ve yumurtalıklardaki deği­şiklikleri görmek için ultrason (USG), santral kay­naklı erken ergenliğin kesin tanısı için LHRH testi, santral sinir sisteminin organik bozuklukları yönünden kontrol etmek amacıyla manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ya da bilgisayarlı beyin tomografisi (BBT,BT) yapılır.

Tedavi

Tedavide amaç ergenlikle ilgili de­ğişiklikleri durdurmak, eşlik eden hızlı bü­yümeyi kontrol altına almak ve kemik gelişimi ilerlemesini yavaşlatarak nihai boy po­tansiyelini artırmaktır.

İki yaklaşım söz ko­nusudur: birincisi altta yatan bir neden var­sa (örneğin beyin tümörü, over tümörü, vb) buna yönelik tedavi uygulanır, ikinci yaklaşım ise doğrudan doğruya hormon dengesini değiştirerek ergenlik bulgularını durduracak şekilde tedavi uygulamak ola­bilir.

Erken pubertesi olan çocukların tümüne tedavi başlamak gerekmez. Tedavi gerekip gerekmediği hastanın yaşına, kemik yaşına, sorunun nedenine ve ergenlik bulgularının ilerleme hızına (temposuna) bağlıdır. İlaç tedavisi seks hormonlarının üretimini durdurur ve erken ergenlik bulgularını ge­riye döndürür. Söz konusu etki ilaç kulla­nıldığı sürece geçerlidir. İlaç kesildikten sonra seks hormonları yeniden salgılanmaya ve ergenlik bulguları gelişmeye başlar. İlacın düzensiz kullanımı ergenlik bulgula­rında ilerlemeye yol açabilir. Tedavi süre­since hastanın 3-6 aylık aralıklarla kontrol edilmesi gerekir.

Seks hormonlarının, özellikle östrojenin baskılanması kemik büyümesinde ve gelişi­minde yavaşlamaya yol açar. Bu etki kemik gelişiminin hızlı ilerlediği erken pubertede olumlu sonuç verir ve bu çocukların nihai erişkin boydan kayıplarını azaltır. Kız çocuklarında tedavinin ilk iki ayında vajinal akıntı ya da vajinal kanama olabilir. İkinci aydan sonra kanama olması beklenen bir bulgu değildir.

Çocukluk çağında ilaç tedavisinin etkileri tedavinin kesilmesiyle birlikte kısa sürede ortadan kalkar ve ergenlik normal seyrinde ilerler. Ergenlik döneminde leuprolid kulla­nımının kız ve erkek çocuklarında ileride çocuk sahibi olma şansını değiştirip değiş­tirmediği bilinmemektedir. Çocuk sahibi olma şansının değişmediği ileri sürülmek­tedir.

Yorum yapın