Guatr Hastalığı Nedir?

Tiroid bezi; boynun ön tarafının alt kısmında, nefes borusunun hemen ön tarafında orta hatta yerleşmiş bir organdır. Sağ ve sol bölgede iki parça (lob) ve bunları birleştiren daha dar bir parçadan (isthmus) oluşmuştur, yani kabaca kelebek şeklindedir.

Guatr ise Tiroid ismi verilen salgı bezinin büyümesine verilen, herhangi bir özel durumu yansıtmayan, genel bir isimdir.

Normal bir tiroid genellikle dışardan görülmez.

Tiroid bezi triodotironin (T3) ve tiroksin (T4) isimli 2 hormon yapar ve bunlar kan dolaşımı ile bütün vücuda dağılır. Tiroid bezi yaptığı ve kana salgıladığı bu hormonlarla bütün metabolizmayı kontrol eder. Tiroid bezinin salgıladığı hormon miktarını hipofiz bezi TSH (Thyroid Stimulating Hormone, Tiroid Uyarıcı Hormon) hormonu salgılayarak kontrol eder. Çocuklarda normal büyüme gelişme için tiroid hormonları gereklidir.

Cinsiyet: Kadınlarda erkeklerden daha sık görülür.

Risk faktörleri

 Yaşam döngüsünde ergenlik, gebelik gibi vücudun tiroid hormonlarına ihtiyacının arttığı bazı dönemlerinde tiroid bezi büyüyebilir. Ancak bu durumun dışında bazı hastalıklara bağlı olarak da guatr meydana gelebilir.

Guatr Çeşitleri

a. Basit guatr: Basit guatr genellikle, tiroid bezinin vücudun ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar tiroid hormonu yapamadığı durumda oluşur. Bu durumda hormon yapımını artırmak için tiroid bezi büyür ve böylece hormon eksikliği önlenmiş olur.

En sık guatr nedeni gıda ile alınan iyodun (özellikle içme suyundaki iyodun) az olmasıdır (endemik guatr). İyot tiroid hormonu yapımı için gereklidir. Ülkemizde de iyot eksikliğine bağlı guatr sıklıkla görülür. Çok fazla iyot da bazı hassas kişilerde guatra neden olabilir.

b. Otoimmün Guatr:

Graves hastalığı olarak da bilinen toksik diffüz guatr, hipertiroid guatrın en sık görülen bir çeşididir. Graves otoimmün bir hastalıktır; tiroid bezinin fazla çalışmasına, tiroid bezini fazla hormon yapımı için kontrolsüz şekilde uyaran bir antikor neden olur ve guatrın ve hipertiroidi bulgularının yanısıra “endokrin oftalmopati” denilen göz bulguları da vardır.

Süreğen (kronik) lenfositik tiroidit (Hashimoto hastalığı), tiroid bezinde inflamasyona neden olan, otoimmün bir hastalıktır. Tiroidin hormon yapma yeteneği azalınca, daha fazla hormon yapabilmesi için hipofiz tarafından uyarılması sonucu, büyür. Buna rağmen hipotiroidizmin en sık nedenidir.

Özetle Graves hastalığında çok çalışan (hipertiroidi), Haşimoto hastalığında ise az çalışan (hipotiroidi) büyümüş tiroid dokusu söz konusudur.

c. Subakut tiroiditis: Tiroid bezi nadiren virüslerin neden olduğu yangıya bağlı olarak büyüyebilir (Subakut tiroiditis). Bez oldukça ağrılıdır ve ağrı boyuna, çeneye yayılabilir.

d. Doğuştan: Bazen yeni doğanda guatr bulunabilir ki, bu da “doğuştan guatr” diye adlandırılır.

e. Kanamaya bağlı şişlik sonucu: Bazan tiroid dokusu veya nodül içine kanama da aniden ağrılı bir şişliğin oluşmasına neden olabilir.

Guatr çeşitli tiroid hastalıklarının bir bulgusudur. Tiroid yaygın olarak büyüyebildiği gibi (diffüz guatr), içinde oluşmuş tek (nodüler guatr) veya birden fazla nodüller (multinodüler guatr) de büyümesine neden olabilir. Nodul tiroid bezi içinde lokalize bir şişliktir. Multinodüler guatr yaşlılarda daha sıktır.

Guatr ile birlikte tiroid fonksiyonu (tiroid hormonu yapımı) normal (ötiroid, basit guatr), artmış (hipertiroid guatr) veya azalmış (hipotiroid guatr) olabilir.

 

Tiroid Bezinin Yaygın Büyümesinin Nedenleri:

A. Basit (Ötiroid) Diffüz Guatr: Hasta ötiroiddir. Sıklıkla; iyot eksikliğine bağlı olarak tiroid bezi, hormon yapımını normal düzeyde tutabilmek için büyür.

Tiroid hormonu yapımında rolü olan enzimlerin doğuştan eksikliği sonucunda bazı ilaçların yan etkisi olarak (lityum gibi) ve gebelik, puberte gibi fizyolojik ihtiyacın arttığı durumlarda diffüz guatr gelişebilir.

B. Toksik diffüz guatr (Graves hastalığı): Hasta hipertiroiddir. Tiroid bezi diffüz (yaygın) olarak büyümüştür ve ağrısızdır.

C.Diğer diffüz guatrlar:

Tiroidit

Lenfoma

Tiroid amiloidozisi

Nodüler Guatrın Nedenleri:

A. Hasta ötiroid: Kist veya solid tümör (adenom veya kanser) olabilir. Nodüllerin çoğunluğu benigndir (iyi huyludur).

B. Hasta hipertiroid: Tiroid bezinde, işlevsel olan ve fazla tiroid hormonu yapan bir veya daha fazla adenom vardır (toksik adenom ve toksik multinodüler guatr). Burada “nodül” diye adlandırılan iyi huylu tiroid tümörleridir.

Multinodüler Guatrın Nedenleri:

A. Hasta ötiroid: Multinodüler guatr

B. Hasta hipertiroid: Toksik multinodüler guatr

Tiroid kanseri; nadir olmakla beraber, nodul veya nodüllerin mutlaka hücre yapısı ile birlikte, tiroid kanseri yönünden araştırılması gerekir. Multinodüler guatrlarda kanser olasılığı, tek nodüllerdekinden daha azdır. Çok nadiren başka bir tümörün (mesela lenfomanın) tiroide yayılması ile tiroid diffüz veya nodul şeklinde büyüyebilir.

Belirti ve Bulgular:

Guatr boynun ön tarafında şişlik ile kendisini belli edebilir. Şişliğin büyüklüğü çok küçük, zorlukla fark edilebilen büyüklükten, çok büyük hacimlere kadar değişebilir. Şişlik, genellikle, ağrısızdır, fakat tiroiditlerde ağrılı olabilir. Çok büyük guatrlar trakeaya (nefes borusuna) ve hatta arkasındaki özefagusa (yemek borusuna) bası yaparak solunum ve yutma zorluğuna, çok nadiren ses kısıklığına neden olabilir. Büyümüş tiroid bezi bazen göğüs kemiğinin arkasından göğüs boşluğuna doğru uzanarak (ki bunlara retrosternal guatr denir) trakea ve/veya özofagusa bası yapabilir.

Hastada büyümüş tiroid bezinin kitlesi ile yaptığı etkiler yanında, kanda tiroid hormonu düzeylerinin artmış veya azalmış olmasına bağlı belirtiler de olur. Kanda tiroid hormonunun yüksek düzeylerde bulunmasının dokular üzerindeki etkisi ile tirotoksikoz (tiroid krizi, tiroid fırtınası) tablosu ortaya çıkar.

Kanda tiroid hormonlarının yüksek düzeyde olmasının belirtileri:

Sıcak intoleransı (tahammülsüzlük), fazla terleme, ellerde titreme, sinirlilik, uykusuzluk, huzursuzluk, tırnakların hızlı uzaması, kalp hızının artması (taşikardi), bazan aritmiler, özellikle uyluklar ve kollarda adale kuvvetsizliği, bağırsak hareketlerinin hızlanması sonucu ishal, adet kanamalarının az olması, hatta amenore (adet kanamalarının olmaması), gebe kalmanın zorlaşması, gebelerde düşük ihtimalinin artması, erkeklerde erektil disfonksiyon.

Kanda tiroid hormonlarının düşük düzeylerde olmasının belirtileri:

Halsizlik, yorgunluk, fazla üşüme, cilt kuruluğu, saç ve kaşlarda dökülme, kabızlık, tırnakların yavaş uzaması ve kırılgan olması, kalp hızının yavaşlaması, kilo alma (12 kg. dan fazla olmayan kilo artması), bacaklarda kramp, adale ağrıları, depresyon, adet kanamalarının fazla olması, erektil disfonksiyon.

Tanı:

Tiroid nodülleri genellikle ağrısızdır ve boyunda bası etkisi yapmazlar ve hastaların çoğunda başka nedenle yapılan bir muayene sırasında tesadüfen bulunurlar. Tiroid kanserleri genelde serttir ve boyun lenf bezlerinde büyüme ile birlikte olabilir. Fizik muayene benign (iyi huylu) ve malign (kötü huylu) nodülleri ayırmada, tek başına yeterli değildir.

Ultrasonografi (USG) ile tiroidin iç yapısı, nodüllerin sayısı, büyüklüğü ve yapısı (kistik, solid veya semisolid), sintigrafi ile nodüllerin aktivitesi ve kanda tiroid hormonlarının ölçülmesi ile tiroidin fonksiyonu hakkında bilgi edinilir. Bazen nodüllerin büyüklerinden ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılarak hücre yapısı hakkında bilgi edinilebilir.

Tiroid fonksiyonunun değerlendirilmesi:

Kanda tiroid hormonlarının (T3 ve T4) ve hipofizde yapılan tiroidi stimüle eden hormon (TSH) düzeylerinin ölçülmesi tiroid bezinin ve nodüllerin çalışma durumunu (aktivitesini) gösterir. Guatr bezin fazla çalışması ile birlikte ise, kanda tiroid hormonlarının düzeyi yüksek, TSH düzeyi normalden düşüktür. Şayet tiroid az çalışıyorsa kanda tiroid hormonlarının düzeyi düşük, TSH yüksek olacaktır; çünkü hipofiz, daha fazla tiroid hormonu yapımı için, TSH aracılığı ile, tiroidi uyarır. Bu testler bazı guatrların sebebini bulmakta da yardımcı olur.

Tiroid bezini uyaran veya tiroid dokusuna karşı oluşmuş antikorlar da kanda ölçülebilir. Bunların yüksekliği tiroidde otoimmün (kendiliğinden olan) bir hastalığın olduğunu gösterir.

Ultrasonografi ile Tiroid dokusunun değerlendirilmesi:

Tiroidin ultrasonografisi ses dalgaları kullanarak organ ve yapıların imajlarını yaratmak esasına dayanan güvenilir, ağrısız bir görüntüleme yöntemidir. Tiroidin büyüklüğü, iç yapısı, nodüllerin sayısı, büyüklüğü ve yapısı (tek veya çok sayıda, kistik, solid veya miks) tiroidin komşu organlarla ilişkisi hakkında bilgi verir.

Sintigrafi ile Tiroid dokusunun değerlendirilmesi:

Tiroidin radyoaktif iyot veya başka radyoaktif maddelerle yapılan sintigrafîsi tiroid dokusu büyüklüğü, şekli ve nodüllerin aktivitesi hakkında bilgi verir. Radyoaktif iyodu tutmayan nodüller “soğuk nodül“, bezin diğer kısımlarına kıyasla daha fazla tutanlar “sıcak nodül“, bezin diğer kısımları ile aynı miktarda iyotd tutan nodüller “ılık nodül” olarak adlandırılır.

Sıcak nodüllerin aktivitesi fazla olduğunda hipertiroidizme neden olurlar. Soğuk nodüllerde malignensi ihtimali daha fazla, sıcak nodüllerde çok azdır.

İnce iğne aspirasyon biyopsisi:

Tiroid içeriisinde sintigrafi ile nodül saptandığında nodulün benign veya malign olduğunun ayrılmasında en basit yol olmakla beraber, bazı nodüllerde bu yolla kesin tanı konulamaz. Tiroid dokusu ve/veya nodüllere iğne ile girilerek alınan hücre ve/veya sıvı örneklerinin sitolojik incelenmesi hücre yapısını gösterir. Basit ve emin bir işlemdir. Bir tiroid kistinden kırmızımsı kahverengi bir sıvının boşaltılması benign veya malign bir tümör içine kanamayı, berrak sarı bir sıvının gelmesi doğuştan bir kisti ve çok nadiren iltihabın aspire edilmesi nodülün bir tiroid apsesi olduğunu gösterir. Başlangıçta benign olan bir nodulun zamanla malignite kazanması mümkün değildir.

Tedavi:

Tedavi guatrın sebebine, büyüklüğüne ve çalışma şekline göre değişir. Puberte, gebelik gibi belli dönemlerde oluşan fizyolojik guatrlar genellikle daha sonra kendiliklerinden küçülür. Nodül içermeyen (tiroidin bütünüyle büyüdüğü), hormon yapımı normal olan küçük guatrlarda tedaviye gerek olmayabilir. Çok büyük olup çevre dokulara bası yapan guatrlarda ve retrosternal guatrlarda tiroid bezinin tamamının veya bir kısmının cerrahi olarak çıkartılması (tiroidektomi) gerekebilir.

Şayet tiroid bezi kısmen veya tamamen çıkartılırsa, hastanın bundan sonraki yaşamında, tiroid hormonu eksikliğini yerine koymak için, devamlı tiroid hormonu alması gerekir. Tiroid bezinin fazla çalışması ile birlikte olan guatrlarda (hipertiroidi) metimazol veya propiltiourasil gibi tiroid hormonu yapımına mani olan ilaçlar kullanılır.

Radyoaktif iyot ile tiroid bezini kısmen tahrip etmek diğer bir tedavi seçeneğidir. Hipotiroidizmde tiroid hormonu (levotiroksin) ile tedavi hipotiroidi belirtilerini ortadan kaldırır; keza, hipofizden TSH yapımının azalması, sıklıkla guatrın büyüklüğünü de azaltır. Tiroid bezindeki inflamasyon aspirin veya kortikosteroid ile tedavi edilir.

Tiroid nodüllerinde tedavi ise nodülün büyüklüğüne, fonksiyonuna, hücre yapısına göre değişir: Benign nodüller tiroksin ile tedavi edilebilir. Burada amaç T4 vererek TSH’yı baskılamak ve şayet nodül/nodüller TSH kontrolünde ise, küçülmesini sağlamaktır. Fakat benign nodüllerin büyük kısmı tiroksin tedavisine cevap vermez. Eğer tiroksin tedavisine rağmen nodul büyürse, malign olması ihtimali nedeniyle,cerrahi uygulanmalıdır. Kistik nodüller ise tiroksin tedavisinden hiç etkilenmez. Bazı kistlerde, kist sıvısının kaybolması ile, kistte küçülme olabilir.

Hiperaktif (sıcak) nodül/nodüllerde de radyoaktif iyot tedavisi, nodülü olduğu yerde tahrip etmek için, diğer bir tedavi seçeneğidir. Kapsül veya sıvı şeklinde alınan ve tiroid bezinde toplanan radyoaktif iyotun radyoaktivitesi bezi tahrip eder. Eğer bu tedavi ile tiroid az çalışır duruma gelmişse, sentetik tiroid hormonu ile, ömür boyu tedavi gerekir.

Sintigrafîde soğuk nodül ve ince iğne aspirasyon biyopsisinde maligniteyi telkin eden hücrelerin bulunması halinde nodül ve hatta gerekirse bütün tiroid dokusu çıkartılmalıdır. Bu durumda boyun lenf bezleri de, malign doku içerebileceklerinden, çıkartılmalıdır.

Multinodüler guatrlarda malignite nadir olmakla beraber nodüllerin malign olup olmadığını saptamak zordur. Tiroid hormonu nadiren tedavi edicidir. Guatrın büyük olduğu veya takip sırasında nodüllerin büyüdüğü durumda cerrahi tedavi gerekir. Gerek az, gerekse çok çalışan tiroid bezi tedavisiz bırakılırsa, hayatı tehdit eden istenmeyen etkilere yol açar.

Yorum yapın