Kabakulak Hastalığı Nedir?
Kabakulak, tükürük bezlerinde şişliğe yol açıp yanaklarda dolgun görünüme neden olan bir viral enfeksiyondur. Esas olarak çocukluk çağında sıktır ancak çocukluk döneminde hastalığı geçirmemiş yetişkinlerde de görülür. “Kabakulak“, damlacık enfeksiyonu ile insandan insana geçen bulaşıcı bir hastalıktır. Basit bir çocukluk çağı hastalığı olarak görülse de, nadiren menenjit, ensefalit, işitme kaybı, orşit (testiste iltihabi şişlik) gibi ciddi komplikasyonlara da yol açabilir. Sık ve yaygın görülen bu hastalık özellikle bahar aylarında salgın yapmaktadır. Kabakulak virüsü Paramyxo (paramikso) virüs ailesinden zarflı bir RNA virüsüdür. Hastalık duyarlı kişilere, tükürük salgısı ile direkt temas veya damlacık çekirdekleri ile ağız veya burun yolundan girer. Bulaşıcı dönem, şişliğin başlamasından 1 gün öncesinden 9 gün sonrasına dek sürer. Bu süreçte okula giden çocukların evde izole edilmesi, sık el yıkamaya önem verilmesi gereklidir.
Belirti ve Bulgular
Kabakulağın inkübasyon (mikrobun üreme süresi) süresi 2-4 haftadır (ortalama 16-18 gün). Hafif ateş, baş ağrısı, iştahsızlık, halsizlik görülebilir. Bir – iki gün içerisinde parotis bezi (tükürük bezi) üzerinde ağrı, şişlik ve hassasiyet çıkar ve tükürük bezinin şişmesiyle yanakta tek veya iki taraflı dolgun bir görünüm ortaya çıkar. Çocuk çene hareketlerinde ağrıdan, yutma güçlüğünden, ağız kuruluğundan yakınır. Genellikle parotit (tükürük bezi iltihabı) bulgularının ortaya çıkışından birkaç gün sonra diğer taraf parotis bezi de hastalığa eşlik eder. Hastalarda ağrı nedeniyle çiğneme, konuşma güçlüğü olur.
Tükürük bezinin ağız içene açılan kanalın giriş yeri kızarık görünümdedir. Parotis bezi şişliğinin maksimuma ulaşması ile birlikte ateş kısa sürede düşer, hassasiyet azalır. Yaklaşık bir hafta içerisinde parotis bezi şişliği de düzelir. Kabakulağın seyri sırasında parotis bezi tutulumu %60-70 oranında görülür. Hastaların %10 kadarında parotis bezine ilaveten diğer tükürük bezleri (alt çene ve dil altındaki tükürük bezleri) de tutulabilir ancak bu bezlerin tek başına tutulumu nadirdir. Kabakulağın diğer bir tutulumu ise ergenlikten sonraki dönemdeki erkeklerde erbezi ve testis iltihabı (epididimoorşit) gelişimidir. Yüksek ateş, tutulan taraf testiste şişlik ve hassasiyetin ortaya çıkması ile kendini belli eder. Orşit tek taraflı geçirildiğinde infertilite (kısırlık) riski yoktur. İki taraflı geçirildiğinde de infertilite (kısırlık) gelişiminin nadir olduğu belirtilmiştir.
Ooforit (yumurtalık/over iltihabı) ise ergenlik sonrası dönemdeki bayanların %5 kadarında görülür. Yüksek ateş, pelvik ağrı, bulantı, kusma gibi yakınmalara yol açar. İleriki dönemde infertilite veya erken menopoz görülmesi nadirdir.
Pankreatit (pankreas bezi iltihabı) gelişimi şiddetli epigastrik (mide etrafında) ağrı, karında hassasiyet, yüksek ateş, bulantı, kusma ile kendini belli eder.
Kabakulağın bezler dışındaki en önemli tutulumu ise santral sinir sistemidir. Hastaların %1-10 kadarında menenjit gelişir. Klinik olarak yüksek ateş, ense sertliği, bulantı, kusma vardır. Menenjit bulgularının ortaya çıkışından sonraki 10 gün içerisinde ateşin düşmesiyle birlikte belirtiler geriler. Kabakulak menenjiti iyi seyirlidir.
Sekel bırakmadan tam şifa ile iyileşir. Kabakulak ensefaliti nadir görülmekle birlikte, nörolojik sekel bırakabilmesi veya ölümcül seyredebilmesi nedeniyle ciddi bir tablodur. Ateş yüksek değerlerde seyreder ve çeşitli düzeylerde bilinç değişiklikleri, nöbet, felç, konuşamama gibi belirtiler ensefaliti akla getirmelidir. Psikomotor bozukluklar veya konvülsiyon (havale) sekel olarak kalabilir.
Diğer bir tutulum ise kalp kaslarının tutulumudur (miyokardit) ve nadir olarak görülür. Gebelikte geçirilen kabakulak enfeksiyonu fetüs için bazı riskler taşımaktadır. Anne gebeliğinin ilk üç ayında kabakulak geçirdiğinde fetüs ölümü riski yüksektir. İkinci ve üçüncü üç ayda (trimestr) bu risk azalmaktadır. Kabakulak enfeksiyonuna bağlı olabilecek çeşitli fetal malformasyonlar tanımlanmıştır.
Tanı
Kabakulak tanısı çoğu kez klinik olarak konulabilir. Laboratuarda hafif beyaz küre düşüklüğüne (lökopeni) eşlik eden lenfosit sayısında artış görülebilir ayrıca kan ve idrarda amilaz düzeyleri yüksek seyreder. Özellikle kabakulağa bağlı pankreas iltihabında de amilaz düzeyleri çok yüksek seyreder. Tanının doğrulanması serolojik testler ile olur ve kompleman fiksasyon, hemaglütinasyon inhibisyon, ELİSA gibi testlerle akut ve konvelasan (kuluçka) dönem serumları arasında 4 kat artış olması tanıyı doğrular.
Korunma
Hastalığın duyarlı kişilere bulaşmasını engellemek için, parotis bezi şişliği düzelene kadar (yaklaşık 10 gün), hasta kişilerin duyarlı kişilerle teması kesilmelidir. Aşılama için canlı kabakulak aşısı kullanılmaktadır. MMR (kızamık, kızamıkçık, kabakulak) üçlü aşısının bir komponenti olarak bir yaşından sonra uygulanır. Çocukluk döneminde kabakulak geçirmemiş olan yetişkinlere de uygulanması önerilir. Kabakulak aşısı veya üçlü aşı gebelerde kesinlikle uygulanamaz.
Tedavi
Kabakulağın tedavisi tamamen bulgulara yöneliktir. Ağrı kesiciler veya ateş düşürücüler kullanılabilir. Orşit gelişiminde de tedavi belirtilere yöneliktir. Yatak istirahati, analjezik, testisin elevasyonu (yukarı kaldırma) önerilir. Ancak esas önemli olan kabakulak hastalığına karşı yapılacak aşı ile korunmaktır.