Kanlı idrar (Hematüri)

Kanlı idrar (Hematüri) nedir?

Hematüri idrarda gerek gözle görülen, gerekse idrar tahlilin­de mikroskopla belirlenen kanama olması­dır. İdrarda kanama, aksi kanıtlanıncaya ka­dar çok ciddi bir bulgu olarak kabul edilir. Bu nedenle kanamanın nedeni ortaya ko­nuncaya kadar, gereken tanı yöntemleri kullanılarak araştırılmalıdır. İdrardaki kana­ma basit bir idrar yolu iltihabından kaynak­lanabileceği gibi idrar yollarında (üriner sistemde) oluşan bir tümörün ilk belirtisi de olabilir. Gözle görülebilir olması ya da mikroskopla belirlenmesi, beraberinde ağ­rı olup olmaması, pıhtılı olması ve hematürinin zamanı (idrarın başında ya da sonun­da olması) önemlidir.

Hematürinin miktarı­nın artması, altta yatan bir patoloji olma olasılığını artırır. Hematürinin idrarın ba­şında olması idrarın idrar torbasından dışa­rı atılmasını sağlayan yol (üretra) ile ilgili bir hastalık olduğunu; sonunda olması prostatik üretra ve idrar torbası (mesane) boynunda oluşan bir yangıyı (inflamasyon) gösterir; tüm idrar yapma süresince olması ise mesane veya üst üriner sistem hastalık­larını düşündürür. Hematüri bir yangıya ya da tıkanıklığa eşlik etmediği sürece genel­likle ağrısızdır. Ağrılı hematüri genellikle üst üriner sistemden (idrar yolları) kaynak­lanır ve böbrekler ile mesane arasında idrar akışını sağlayan yolun (üreterin) tıkanıklığı ile beraberdir. Beraberinde pıhtının olması şiddetli bir hematüriyi gösterir ve altta ya­tan bir hastalık olma ihtimali artar.

50 ya­şın üzerindeki pıhtılı hematürinin en sık nedeninin mesane tümörü olduğu unutul­mamalıdır.

Hematüri böbrekten ya da idrar yolların­dan kaynaklanan bir sebebe bağlı olabilir. Böbrekten kaynaklanan hematüri sıklıkla idrarda protein atımı gibi idrar mikroskopisinde çeşitli değişiklikler ile ilişkilidir. Ayrı­ca böbrekte idrarın süzüldüğü kısımla (glomerüler) ilgili hastalıklarda idrardaki kırmı­zı kan hücreleri geniş bir spektrumda yapı­sal değişiklikler gösterirler, ancak böbreğin diğer hastalıklarında (tübülointerstisyel hastalıklar) ve ürolojik nedenli hematürilerde düzgün yuvarlak eritrositler görülür. (IgA nefropati ya da Berger hastalığı glomerüler hematürinin en sık nedenidir) Glomerüler hastalıklara bağlı olmayan he­matüri nedenleri; aşırı egzersiz, pıhtılaşma­yı engelleyen tedavi, pıhtılaşma bozukluk­ları, böbreğin atar ve toplar damarlarında meydana gelen tıkanmalar, atar damar ile toplar damar arasında bağlantı meydana gelmesi (arteriyovenöz flstül), basit böbrek kistleri, polikistik böbrek hastalığı, idrar yollarında meydana gelen iltihabi hastalık­lar, taş, böbrek tümörleri, böbreğin ve üre-terin döşeyici epitel (iç yüzey) tümörleri, prostat bezinin iyi huylu nedenlere bağlı olarak büyümesi (hiperplazisi) ve idrar tor­bası kanseri (mesane kanseri) olarak özet­lenebilir.

İdrar yolları iltihabı hastalıkları oldukça yaygındır. Sadece idrar torbasının iltihabi hastalıkları olabileceği gibi diğer organları­nın da iltihaplanması söz konusu olabilir. Sistit çeşitli mikroplar tarafından oluşturu­lan idrar torbası iltihabına verilen addır. Cinsel ilişki, idrar yolundan yapılan müda­haleler, doğum, nörolojik (sinir sistemine ait) problemler, mesanede taş veya herhan­gi bir yabancı cisim varlığı, su tüketiminin az olması, mesanenin enfeksiyon ajanlarına karşı biyolojik savunma bariyerlerinin ye­tersiz olduğu durumlar sistit gelişimine ne­den olur. Sık işeme, acil işeme hissi, idrar yaparken yanma, geceleri idrara çıkma, karnın alt kısmında ağrı ve rahatsızlık hissi sık görülen yakınmalardır. Üretrit; ise idra­rın idrar torbasından dışarı atılmasını sağla­yan yolun (üretranın) iltihabına verilen ad­dır. İdrar yaparken yanma, sık ve az miktar­da idrara çıkma, kanlı idrar, üretral akıntı ile kendini gösterir.

Hematüri taş oluşumuna bağlı bir bulgu da olabilir. Böbrek taşının genellikle ilk belir­tisi şiddetli bir yan ağrısıdır. Bu ağrı genel­likle, taş idrar yolunun bir bölümünü tıka­dığında veya hareket ettiğinde meydana gelir. Taşın bulunduğu yere göre, ağrı ka­sıklara ve uyluğun iç yüzüne yayılabilir ve bulantıya ve kusmaya neden olabilir.

Böbrek tümörünün başlıca belirtileri hema­türi, böğür ağrısı ve kitledir. En etkin tedavi cerrahi olduğundan erken tanı önemlidir. Altmış yaş üzerindeki çoğu erkekte sorun olarak ortaya çıkan iyi huylu prostat büyü­mesine bağlı olarak idrar torbasının boy­nunda genişlemiş damarlar oluşabilir. İdrar yaparken zorlanma ile bu damarlar katlaya­bilirler.

İdrar torbası kanseri (Mesane Kanseri); Türkiye’de en sık gö­rülen ürolojik kanserdir. Bu tip kanserin ti­pik ön belirtisi ağrısız, pıhtılı hematüridir. Ayrıca idrarda mikroskobik seviyede kan da sıklıkla görülmektedir. Hastalığın ileri evrelerinde idrar torbası tahrişi, zor ve san­cılı idrar yapma da sıklıkla gözlenmektedir. Kanamalar karakteristik olarak ara ara oluş­makta, idrarın temiz görülmesi tamda ge­cikmelere neden olabilmektedir.

Hematüri ile başvuran hastada ayrıntılı bir hikaye ve fizik muayeneyi takiben şüphele­nilen hastalığa göre gerekli laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak hasta değerlendirilmelidir. Bu amaçla ultrasonografi, intravenöz ürografi, bilgisayarlı to­mografi, manyetik rezonans görüntüleme ve renal anjiografi gibi tetkikler kullanılabi­lir.

Tanı koymada yetersiz kalınırsa, mesa­neye optik bir alet yardımıyla doğrudan bakma (sistoskopi) yöntemini mutlaka uy­gulamak ve olası bir mesane kanserini er­ken teşhis etmek olasıdır.

Yorum yapın