Karın Ağrısı (Çocuk)

Karın Ağrısı (Çocuk)

Çocukluk çağında çok sık görülen bir durum olup, akut (ani başlangıçlı) karın ağrısı, çocuk acil servislere başvurunun önemli bir nedenidir. Ani başlangıçlı (akut) ve uzun süreli (kronik) karın ağrılarında nedenler birbirinden farklıdır. Mide – bağırsak sistemi, idrar kesesi ve yolları, böbrekler, akciğerler, karaciğer ve safra kesesi yolları, kan yapısı ve damar duvarını ilgilendiren çeşitli durumlar karın ağrısına neden olabilir.

Karın ağrısının her zaman da ciddi organik bir nedeni olmayabilir. Akut ağrı 3 saatten uzun sürerse, beraberinde ateş, kusma, ishal, kanama, vücutta döküntü, idrar yakınmaları varsa, şiddetinde azalma olmuyorsa doktora başvurulmalıdır. Karın ağrısı nedenleri çocukluk çağında yaşa bağlı olarak farklılıklar gösterir. Örneğin akut ağrılı küçük bebeklerde (ilk 3 ay) en sık neden infantil kolik (gaz sancısı) iken, okul çocuklarında apandisittir.

Ani Başlayan (Akut) Karın Ağrısı :

Ani başlayan karın ağrısının bazı nedenleri bulunmaktadır:

1. Enfeksiyonlar: Bakterilere ve virüslere bağlı gastroenteritler (ishal), hepatitler, idrar yolu enfeksiyonları, pnömoni

2. Besinlere bağlı: Besin zehirlenmesi, besin alerjileri, gaz oluşturan besinlerin aşırı tüketimi

3. Zehirlenmeler: İlaç (aspirin, antibiyotikler, vb.) ve toksinlerle (yılan zehiri, kurşun vb.)

4. Cerrahi nedenler: Apandisit, bağırsak tıkanması, bağırsak düğümlenmesi, karın travması sonucu yırtılmalar, peritonit (karın zarı iltihabı)

5. Diğer tıbbi nedenler: Diyabet, Henoch Schonlein purpurası, pankreatit, kabızlık, orak hücreli anemi gibi.

Ağrının yeri hastalık hakkında bilgi verebilir. Göbek çevresindeki ağrı genellikle ince ve kalın bağırsaklarla ilgili iken, karnın üst orta bölümündeki ağrılar mide, on iki parmak bağırsağı ve safra kesesi yolları ile ilgilidir. Karnın sağ alt bölümündeki ağrı apandisit düşündürür. Karın ağrısı sırta vuruyor, kuşak şeklinde belde de hissediliyorsa pankreasla ilgili olabilir.

Ağrıya eşlik eden diğer yakınmalar değerlendirilmelidir. Örneğin birlikte ateş, kusma, ishal enfeksiyon hastalıklarının bulgularıdır, özellikle gastroenterit ve besin zehirlenmesini düşündürür.

Kusması olan hastanın kusma içeriği önemlidir. Kanlı kusma yemek borusu ya da midedeki ülserden kaynaklanabilir. Kusma safralı (yeşil) ise ince veya kalın bağırsakta tıkanma düşündürür. Bu hastalarda dışkı ve gaz çıkaramama da tabloya eşlik eder. Karın ağrısı yanında öksürük de varsa zatürre (pnömoni) düşünülmelidir.

Şeker hastalığı da karın ağrısıyla belirti verebildiğinden, çok su içme, çok idrara çıkma, çok yemeye karşın kilo kaybı olan hastalarda araştırılmalıdır. Bir travma, kazanın ardından başlayan şiddetli karın ağrısı iç organlarda yırtılma, kanamayı akla getirmelidir. İdrar yaparken yanma, sızlama, idrarı tam boşaltamama gibi yakınmalar varsa karın ağrısı nedeni idrar yollarında iltihap olabilir.

Kanlı idrar, damla damla idrar, idrar yollarında taş olabileceğini düşündürür. Karın ağrısının yanı sıra kanlı ya da zift gibi siyah ve yapışkan kaka olması ülser kanaması ya da bağırsaktaki bir cerrahi sorunu akla getirir.

Tanı:

Akut karın ağrısıyla başvuran hastalarda tam kan sayımı (hemogram), biyokimyasal testler, idrar incelemesi ve kültürü, karın filmleri, karın ultrasonografisi, gerekirse tomografisi yapılabilir. Direk karın röntgenleri bağırsak tıkanması, delinmesi, mide-bağırsak sisteminde bulunan yabancı cisimler, tümörler, idrar ve safra yollarındaki taşlar hakkında bilgi verebilecek basit bir tanı yöntemidir.

Tedavi ve Yaklaşımlar:

Karın ağrılı çocuğun yüzükoyun yatması, özellikle aşırı gazdan kaynaklanan durumlarda ağrıyı hafifletebilir. Yine de en iyisi kalmak istediği, rahat ettiği pozisyonda bırakmaktır. Ağrı sırasında çocuğun iştahsız olması doğaldır. Katı gıdalar için zorlamak gereksizdir ancak sıvı gıdalar az ve sık olarak verilmelidir. Ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar ancak cerrahi bir durum olmadığı düşünülen hastalarda kullanılabilir. Diğerlerinde, ağrıyı maskeleyeceğinden, tanıyı geciktirme riski vardır.

Apandisit ağrısı genellikle göbek çevresinde başlar, daha sonra sağ alt bölüme geçer. Ağrı öksürmek, yürümek, zıplamakla artar. Beraberinde ateş, kusma, ishal, iştahsızlık olabilir. Bu bulguları olan hastanın en kısa zamanda hastaneye ulaştırılması gerekir.

Kronik Tekrarlayan Karın Ağrısı :

Kronik ağrı, iki haftadan uzun süren sürekli ya da 3 aydan uzun süre aralıklarla olan ağrıdır. Her zaman ciddi bir organik nedeni olmayabilir. Organik nedeni olmayan kronik ağrılara fonksiyonel karın ağrısı adı verilir. Bu hastalarda ağrı daha çok okul günlerinde, sabah saatlerinde olur, beraberinde başka yakınma, fizik muayene ve laboratuvar bulgusu bulunmaz. Aile fertlerinde benzer öykü olabilir, ağrı sırasında renk solabilir.

Ağrı gerçekten hissedilmektedir, okula gitmemek için uydurulmuş bir bahane değildir. Bu hastalarda aileyi ve çocuğu rahatlatmak, stres yaratan durumlardan uzak durulmasını sağlamak yararlı olur.

Kronik/tekrarlayan karın ağrısı en sık nedenleri:

1. Kronik kabızlık,

2. İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yollarında taş

3. Ailevi Akdeniz ateşi (FMF)

4. Ülser, gastrit, gastroösefageal reflü (mide sıvısının yemek borusuna kaçması)

5. Laktoz (süt şekeri) intoleransı (sindirilememesi)

6. İltihabi bağırsak hastalıkları (Chron, Ülseratif Kolit)

7. Çölyak hastalığı

8. Orak hücreli anemi

9. Spastik kolon, infantil kolik

10. Tekrarlayan/kronik pankreatit

11. Tümörler

Tanı:

Hasta değerlendirilirken ağrının yeri, şiddeti, özellikleri, günün hangi saatinde olduğu, besinlerle ilişkisi, gece uykudan uyandırıp uyandırmadığı, hastanın iştahı, tükettiği besinler, bulantı, kusma, kabızlık, ishal olup olmadığı, kullandığı ilaçlar, ailede benzer öykü sorulur.

Laboratuvar incelemelerinde tam kan sayımı (cbc), sedimentasyon, idrar incelemesi ve kültürü, dışkı incelemeleri, biyokimyasal testler, çölyak hastalığı taraması, baryumlu röntgen filmleri, ultrasonografı, gerekirse endoskopiler yapılabilir.

Belirti ve Bulgular:

Kabızlık önemli bir kronik karın ağrısı nedenidir. Çocuk her gün az miktarda katı dışkı (keçi pisliği gibi) çıkardığında aile bunun farkına varmayacak, ancak hasta bağırsaklarını tam boşaltamadığından karın ağrısı çekecektir. Bu çocuklarda yemek sırası ve hemen sonrasında belirgin olan karın ağrısı tuvalete çıkıldığında düzelir. Normal yumuşak kıvamda ve yeterli miktarda dışkılama sağlandığında karın ağrısı geçecektir.

Laktozu (süt şekerini) sindirememe genellikle uzun süren bir ishalin ardından, geçici olarak ortaya çıkar. Süt, bisküvi gibi bir besin alındığında köpüklü, aşırı kötü kokulu, sulu bir ishalle birlikte karın ağrısı ve aşırı gaz olur. Bir süre bu gıdalar tüketilmediğinde bu durum düzelir. Nadiren doğuştan olabildiği gibi, erişkin yaşa yaklaşan çocuklarda da laktoz intoleransı kalıcı biçimde gelişebilir.

Tedavi:

Kronik/tekrarlayan karın ağrılı çocuklarda kilo kaybı, ateş, ishal, kanlı kaka, siyah ya da renksiz kaka, kusma, idrarla ilgili yakınmalar, iştahsızlık, halsizlik, solukluk, gece uykudan ağrıyla uyanma gibi belirtilerden herhangi biri varsa organik, ciddi bir neden olabileceği düşünülüp hekime başvurulmalıdır. Ancak ağrının nedeni bulunduktan sonra tedavi aşamasına geçilebilir. Ağrı kesici ilaçlarla geçici çözümler bulmak geri dönüşümsüz hasarlara neden olabileceği için kesinlikle kullanılmamalıdır.

Yorum yapın