Kuru Göz Hastalığı Tedavisi

Kuru Göz Hastalığı

Kuru göz, gözyaşının yetersizliği durumudur. Göz çevresindeki gözyaşı bezleri tarafından salgılanan ve göz kapaklarının kırpılması ile göz yüzeyine yayılan gözyaşı, göz kırpma ile göz kapaklarındaki küçük kanalcıklar (punktumlar) ve daha sonra nasolakrimal (burun ile göz arasındaki) kanal yardımıyla burun içine yönlenerek gözü terkeder.

Gözyaşı tabakası, hemen göz üzerine yayılan bir mukus tabaka, ortada sulu (aköz) tabaka, ve en dışta yağlı (lipid) tabakalardan oluşur. Bu üç tabakadan herhangi birinin eksikliği veya bozukluğu, kuru göz şikayet ve bulgularının ortaya çıkmasına neden olur.

Yaş: Genellikle ileri yaşlarda görülür.

Cinsiyet: Özellikle menopoz sonrası kadınlarda aynı yaş grubu erkeklere göre daha sık görülür.

Risk Faktörleri

Gözyaşı salgısı, erkek ve kadınlarda, ilerleyen yaşla birlikte azalır. Ancak kuru göz, özellikle menopoz sonrası kadınlarda sık görülür. Bunun dışında, sigara kullanımı, idrar söktürücü (diüretikler), tansiyon düşürücü, antialerjik, anti depresan ilaçlar, uyku ilaçlan, akne (sivilce) tedavisinde kullanılan retinoik asit türevleri ve alkol göz kumluğuna neden olabilir.

Ciddi kuru göz, ağız kuruluğu ile birlikte giden Sjögren Sendromu ile birlikte olabilir. Bu durumda, hastalarda, sıklıkla eklem romatizması olmak üzere, tüm vücut sistemlerini tutan bir immün disfonksiyon (bağışıklık sistemi bozukluğu) veya bağ dokusu hastalığı mevcuttur. Sjögren sendromu, genellikle 50 yaş civarında kadınlarda görülür.

Bunların dışında kimyasal yanıklar, cerrahiler ve burada detaylandırılamayacak başka birtakım hastalıklarda da kuru göz görülebilir.

Belirti ve Bulgular

Kuru göz hastalan gözlerde kuruluk hissi, yanma, batma, yabancı cisim hissi, kızarıklık, rüzgar veya sigara dumanından rahatsızlık, göz çevresinde mukus iplikçiklerin oluşması, ve/veya kontakt lens kullanmakta zorluk şikayetleri ile doktora başvururlar. Bu hastalar, zaman zaman kuruluğa bağlı rahatsızlık ile paradoksik (yanıltıcı) sulanmadan da şikayet edebilir.

Tanı

Kuru gözün tanısı herhangi bir göz hekimi tarafından rahatlıkla konulabilir. Kesin tanı için gözyaşı üretimini ölçen testler yapılır. Schirmer testi denilen bir testle, alt göz kapağı iç yüzüne yerleştirilen bir filtre kağıdı ile gözyaşının yeterli olup olmadığı değerlendirilebilir.

Tedavi

Gözyaşı ilavesi

Suni gözyaşı damlaları, insanın kendi gözyaşına çok benzer özelliktedir. Bunlar gözü sulandırır ve nemli kalmasını sağlar. Suni göz yaşlarının piyasada pek çok çeşidi mevcuttur. Suni gözyaşı içerisindeki koruyucu maddelere karşı duyarlılığı olan veya kontakt lens kullanan kişilere koruyucu madde içermeyen gözyaşı damlaları önerilmelidir.

Eğer, gözyaşı damlası 2 saatte bir damladan daha fazla gerekirse, yine koruyucu madde içermeyen ilaçlar tavsiye edilmelidir. Suni gözyaşı damlaları günde bir iki defa kullanılabildikleri gibi, saatte birkaç defa da damlatılabilir.

Mevcut gözyaşını koruma

Gözlerin nemli kalmasını sağlayıcı diğer bir yaklaşım, kişinin kendi gözyaşını korumaktır. Gözyaşı gözden bir kanal sistemi yoluyla buruna boşalır. Göz hekiminiz bu kanallan geçici veya daimi olarak tıkayabilir. Bu kapama işlemi ile, hastanın kendi gözyaşını korumak ve suni gözyaşının gözde kalış süresini uzatmak mümkün olacaktır.

Diğer yöntemler: Gözyaşı da diğer sıvılar gibi buharlaşma özelliğine sahiptir. Buharlaşmayı engellemek için ortamı nemli tutmak faydalı olabilir. Bu amaçla kışın içeriyi ısıtmak için kullandığımız kalorifer veya sobanın üzerine bir kap içerisinde su koymakla odanın nemli kalması sağlanabilir. Kuru gözü olan bir kişi sıcak oda, saç kurutma makinaları veya rüzgarlı ortamdan kendini korumalıdır. Sigarayı da bunlar arasında sayabiliriz. Kuru gözü olan bazı insanlar, sabah kalktıklarında gözlerinin zor açıldığından bahsebilirler. Bu belirti, yatarken suni göz yaşı kremi ile, ya da yoğun gözyaşı damlası kullanmakla tedavi edilebilir.

Bazı hastalıklarda (Stevens Johnson Sendromu veya Pemfigoid gibi) A vitamini içeren damlalar kuru göz için faydalı olabilir. A vitamini desteği, sıradan kuru göz hastaları için gerekli olmamaktadır. Aynca son yıllarda immünmodülatör (bağışıklık sistemini düzenleyen) ilaçlar ve androjenler başta olmak üzere hormonlar kuru göz tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.

Seyir

Genellikle sadece suni gözyaşı damlası ve jellerin kullanımıyla hastaların büyük çoğunluğunda rahatlama sağlanmaktadır. Ancak dirençli olgularda punktum tıkacı, immünmodülatör ilaçlar önemli ölçüde fayda sağlamaktadır. Tedavi edilmeyen veya tedaviye direçli olgularda gözün kornea denilen saydam tabakasında ülserler hatta zamanla görmeyi engelleyecek opaklaşma ve damarlanmalar görülebilir ve yeniden görmenin sağlanması için kornea transplantasyonu gerekebilir.

Kuru göz son yıllarda çok yaygın uygulanan Laser ameliyatları sonrasında da sorun yaratmaktadır. Ayrıca kuru göz hastalarının kontakt lens kullanımında da problemlerle karşılaşılmaktadır. Sjögren sendromu olan hastalarda lenfoma ve müköz membran problemleri görülme olasılığı yüksektir bu nedenle dahiliye, romatoloji ve jinekolojik takip gerektirirler.

 

Yorum yapın