Migren Tedavisi

Migren Nedir, Belirtileri, Çeşitleri ve Tedavisi

Migren, sıklıkla bulantı, bazen de kusma yakınmalarının eşlik ettiği başın bir tarafına yerleşen baş ağrısı ataklarıdır. Ataklar stres, açlık, uykusuzluk, belirli yiyecekler, kokular, hormonal değişikliklerle tetiklenebilir. Migren atakları arasında belirtilerin tamamen ortadan kalkması tipiktir.

Yaş: Genellikle çocukluk çağında ya da ilk gençlik yıllarında başlar ve hastaların %90’ı ilk ataklarını 40 yaşlarından önce geçirirler.

Cinsiyet: Dört kadından birinde ve 12 erkekten birinde hayatlarının bir döneminde migren baş ağrısı gelişir.

Migren Nedenleri

Nedeni konusunda farklı görüşler olmakla birlikte bugün için kabul gören görüş migren hastalarının beyinlerinin kalıtsal olarak migrenli olmayanlara göre bu hastalığa yatkınlıklarının olmasıdır. Bu yatkınlık migren hastalarında bazı faktörlerle tetiklenen beyin sinir hücrelerinin aşırı uyarılmasına ve kendiliğinden oluşan yayılan depresyon dalgalarına neden olmaktadır. Yayılan depresyon dalgası migrenlilerde görülen bölgesel kan akımı değişikliklerinin nedenidir. Hayvan modellerinde yayılan depresyon dalgasının beyin sapında yüz ile ilgili duysal bölgeleri uyararak baş ağrısını tetikleyecek yolları etkileyebildiği gösterilmiştir. Bu şekilde ağrının bu hastalarda başladığı düşünülmektedir.

Belirtiler ve Bulgular

En sık görülen migren çeşidi olan aurasız migrenin belirtisi tek taraflı, başın ön kısmında ya da yanında yerleşen baş ağrısıdır. Baş ağrısı tek taraflı başlayıp başın her yanına dağılabilir. Ağrı genellikle nabız atışı şeklinde hissedilir. Baş hareketleri ile şiddeti artar. Genellikle sabahlan başlamakla birlikte günün ve gecenin herhangi saatinde başlayabilir. Tipik olarak başladıktan 2-12 saat sonra en şiddetli haline gelir ve takiben şiddeti azalır. Fakat 4-72 saat devam edebildiği bilinmektedir.

Eşlik eden belirtiler bulantı, kusma, ışıktan ve sesten rahatsız olma, karanlık odada yatma isteğidir. Daha nadiren bulanık görme, yoğunlaşma zorluğu, burun akıntısı, ishal, karın ağrısı, sık idrara çıkma, solgunlaşma, terleme, başta hassasiyet, üşüme ya da terleme hisleri ile birlikte olabilir.

Auralı migren ise yaklaşık 4 migren hastasının birinde görülen tiptir. Belirtiler aurasız migrenle aynı olup öncesinde aura denilen ağrının geldiğini haber veren belirtiler vardır. Görsel aura en sık rastlanan aura tipi olup belirtileri görmenin kısmi kaybı, ışık flaşları görülmesi ya da nesnelerin dönüyor gibi görünmesidir. Duyu kaybı, iğnelenme hisleri ikinci en sık görülen aura tipidir. Duyu kaybı hisleri genellikle ellerde başlayıp kola, yüze, dile nadiren bacağa yayılabilir. Konuşma bozuklukları da sık görülen aura tipidir.

Diğer tipler; kötü koku duyma, yeme isteğinin artmasıdır. Auralar birkaç dakikadan 60 dakikaya kadar devam edebilir. Baş ağrısı aura bittikten sonra 60 dakika içinde gelişir. Bazen aura oluşur ve takiben ağrı gelmez.

Auralı migreni olan hastalar aurasız baş ağrısı ataklan da geçirirler. Bu sık görülen tiplerinin dışında baziler migren, oftalmoplejik migren ve hemiplejik migren gibi daha nadir görülen tipler de vardır. Ailesel hemiplejik migren özgün olarak genetik polimorfizmi saptanan ilk migren hastalık tablosudur.

Tanı

Tanı doktor tarafından tipik belirtilerin tespiti ile konulur. Migren tanısını kesinleştirecek bir laboratuvar testi yoktur. Fakat bazı migren hastalarının tipik olmayan baş ağrıları olabilir. Laboratuvar testleri diğer tanılan ekarte etmek için kullanılabilir. Daha önce baş ağrısı yakınması olmayan bir kişide yeni gelişen baş ağrısı varsa, ağrı şiddeti artıyorsa, tipik migren ataklan arasında ağrı devam ediyorsa, eşlik eden kuvvet kaybı, duyu kaybı, konuşma bozuklukları yeni gelişmiş ya da düzelmiyorsa, bilinç kaybı, nöbet öyküsü varsa beyin görüntülemesi yapılmalıdır.

Tedavi

Migren ağrısını tetiklediği bilinen faktörlerden (aşın kahve tüketimi, sigara, alkol alımı, çikolata, şarap, fermente içecekler, parfüm gibi güçlü kokular, nitrogliserin ya da oral kontraseptifler gibi bazı ilaçlar) kaçınmak önemlidir.

Hafif migren ataklarında parasetamol, aspirin gibi ağrı kesiciler ya da ibuprofen, diklofenak,naproksen gibi antiinflamatuvar ilaçlar atak tedavisi amacıyla kullanılırlar. İlaç ağrı başlar başlamaz alınmalıdır. Ağrı kesiciler erken alınırsa ağrı gelişmeden engellenmiş olur. Eğer ağrı kesiciler ağrı şiddeti arttıktan sonra alınırlarsa bu safhada etki etmedikleri fark edilecektir. Bu aşamada karanlık bir yere girip uyumaya çalışmak en iyisidir. Beraberinde bulantı olduğu durumlarda bulantı ve kusmayı engellemek ilaç emiliminin sağlanması için önemlidir.

Orta ve şiddetli ataklarda atak tedavisinde triptanlar kullanılır. Almotriptan, eletriptan, frovatriptan, naratriptan, rizatriptan, sumatriptan, ve zolmitriptan gibi çok sayıda çeşidi vardır. Ağrı başladıktan sonra alınmalıdır.

Ağrı sıklığı fazlaysa hastaya atak sıklığını ve şiddetini azaltmak amacıyla koruyucu tedavi verilebilir. Bunun için en çok antiepileptik (valproik asit, topamaks, lamotrijin), antidepresanlar (amitriptilin), propronolol, beta blokörler, kalsiyum kanal blokörleri kullanılabilir.

Seyir

Bazı kişilerde migren atakları yetişkin hayatta kesilir, fakat bazı vakalarda ataklar hayat boyu devam ederler.

 

 

Yorum yapın