Böbreklerimiz
Böbrekler, karın arka duvarında, omurganın iki yanında yer alan bir çift organdır. Omurganın her İki yanında 12. göğüs omuru İle 3 bel omura arasında, karnın arka duvarında kişinin kendi yumruğu büyüklüğündedir. Vücudumuzun süzgeçleri olup vücutta ortaya çıkan artık ürünler ile fazla tuz ve suyun vücudun dışına atılmasını sağlar. Vücudun su ve elektrolit dengesini sağladığı gibi kan basıncı üzerine de etkileri vardır.
Sağ böbrek, sol böbreğe göre karaciğerin şekil ve yerleşiminden dolayı biraz daha aşağıdadır. Her iki böbreğin üst ucunda böbrek üstü bezleri, alt iç kısmında ince bağırsaklar ve arka yüzünde ise karın arka duvarını oluşturan kaslar ile burada yer alan sinirler bulunur. Sağ böbreğin ön yüzünde karaciğer, on-iki parmak bağırsağı kalın barsağın (kolon) bir kısmı, sol böbreğin ön yüzünde ise mide, dalak, pankreas ve kalın bağırsağın bir kısmı yer alır. Böbrekler yerleşiminden dolayı zedelenmeye/hasar görmeye açık organlar olduğu İçin İçten dışa doğru bir kapsül, yağ dokusu ve ince bir zar ile sarılıdır. Her iki böbreğin medial (İç) böbreğin uzun eksenine paralel bir yarık (hilum renale) adı verilen bulunur.
Buradan böbreğe giren, çıkan oluşumlar (damarlar, sinirler) geçer. Bahsi geçen yarıktan (hilum renale) böbreğe girildiğinde sinüs renalis adı verilen bir boşluk gözlenir. Bu boşluğun içinde idrar yollarının başlangıcı, damarlar, sinirler ve yağ dokusu bulunur.
Böbreğin genel yapısı iki kısımda incelenir: dışta korteks renalis ve içte medulla renalis bulunur. Dışta idrar yapan oluşumlar (malpighi cisimcikleri) ile idrar kanalcıklarının başlangıç kısmı bulunur. İç yapı ise toplayıcı kanallardan oluşur. Koyu kırmızı renkte koni şeklinde yapılar içerir (pyramides renales). Bu piramitlerin tepe kısımlarında küçük delikler bulunur. Bu deliklerden geçen idrar idrar yollarına doğru akar.
Böbreklerin ağırlığı, vücut ağırlığımızın %0,5 i kadar olmasına rağmen dakikada böbreklere gelen kan miktarı yaklaşık bir litre ve dakikada oluşan idrar miktarı bir mililitre kadardır. Kalpten atar damar ile böbreklere gelen kan, böbrek içindeki atar damarın dalları ile daha ince kan damarlarından oluşan kıvrımlar kümesine (yumağına) ulaşır. Bu kan damarı yumağına glomerulus adı verilir. Yunanca bir kelime olan glomerulus süzgeç demektir. Glomerülü oluşturan ince damarlardan geçerken kandan süzülen su ve atıklardan oluşan idrar, verilen kanalcıklar ile üreter ismi verilen daha büyük kanal ile mesaneye taşınır. Her glomerülün kendine ait tübülü vardır.
Glomerül ve tübülden oluşan birime nefron adı ismi verilir. Her bir böbrekte yaklaşık bir milyon nefron vardır. Sağlıklı bireylerin nefronlarinin ilk parçası olan glomerülü oluşturan ince kan damarlarının duvarları, kandaki üre gibi atıkların ve vücudumuzdaki fazla suyun süzülmesine olanak sağlar. Kanda bulunan alyuvar, akyuvar ve protein gibi gerekli elemanların süzülmesini engelleyen yapıdadır.