Çölyak Hastalığı (Çocuk) Nedir?
Hassas kişilerde gluten ince bağırsak yüzeyinde emilimi sağlayan eldiven parmağı şeklindeki çıkıntıların (villus) düzleşmesine neden olarak besin maddelerinin emilimini bozar. Hastalığın oluşumunda kalıtsal ve çevresel faktörler birlikte rol oynar.Doğuştan yatkınlık taşıyanlarda her yaşta ortaya çıkabilir.
Cinsiyet
Kadınlarda daha fazla tanımlanmasına rağmen genellikle cins ayırt etmez. Son yıllarda hızla artış gösteren çölyak hastalığı önceleri sadece Avrupa ülkelerinde görülen bir hastalık olarak düşünülmüş, ancak tarama testlerinin yaygın olarak kullanımı ile hastalığın dünyanın her bölgesinde ve az olmayan bir sıklıkta görüldüğü bildirilmiştir. Dünyada sıklığı yaklaşık 1/250 dir. Bu sıklık Amerika Birleşik Devletleri’nde 1/133, Finlandiya’da 1/100 iken Türkiye’de kesin olarak bilinmemekle birlikte 1/150-1/200 olduğu tahmin edilmektedir.
Belirti ve Bulgular
Hastalığın şiddetine göre belirti ve bulgular değişik olabilir ve içeren gıdalara başlandıktan sonra ortaya çıkar. Tipik hastalıkta belirtiler genellikle 1 yaş sonrası başlar. Hastada çölyak hastalığı tanısı düşünmek için mutlaka tahıl içeren gıdalara başlanmış olması gereklidir. Uzun süreli ishal, karın ağrısı, karın şişliği, büyüme geriliği, kabızlık, iştahsızlık gibi yakınmalar yanında hastada hiçbir bağırsak hastalığı belirtisi olmaksızın boy kısalığı, tekrarlayan veya tedaviye cevap vermeyen kansızlık, karaciğer enzimlerinde yükselme, kemik erimesi, kısırlık, sık düşük yapma gibi durumlarda da çölyak hastalığını akla getirmelidir. Hastalık tanımlanırsa tedavisi kolaydır, ancak tanımlanabilmesi de akla gelmelidir. Tanı konulup tedaviye başlanmadığı zaman ise ölüme kadar giden sorunlara neden olabilmektedir. Çocuklarda belirti ve bulgular daha belirgin ve tipik iken, erişkinlerde daha farklı belirti ve bulgulara neden olduğu için tanı daha zordur. Bazen hiçbir belirti olmaksızın Çölyak hastalığı (sessiz Çölyak hastalığı) olabilir.
Tanı
Çölyak hastalığının kesin tanısı ince bağırsak biyopsisi ile konulur. Belirti ve bulguları ile çölyak hastalığı düşünülen hastalarda öncelikle bazı kan tetkikleri ile hastalık araştırılır. Bu testler anti gliadin, anti endomisyum, anti retikülin ve anti doku transglutaminaz antikorlarıdır. Bu testlerin değerlendirilmesinden sonra ağızdan kapsül yutturularak veya endoskop (kıvrılabilir tüp benzeri bir alet ağızdan yutturularak boğazı, daha sonra mideyi geçip ince bağırsaklara ulaşarak buradan biyopsi alır) bağırsak biyopsi yapılıp, patolojik olarak biyopsi ile alınan doku değerlendirilir. İnce bağırsak yüzeyinde öncelikle villus düzleşmesi (villus atrofisi) olmak üzere oluşan tipik değişikliklerin mikroskopik incelemede görülmesi tanıyı koydurur.
Çölyak hastalığı düşünülen bir hastaya biyopsi yapılmadan tanı konularak diyet başlanması yanlıştır ve hastanın tanısını çok karıştıracaktır. Bu nedenle çölyak hastalığı düşünülen hastaların erişkin veya çocuk gastroenterolog tarafından değerlendirilmeleri gerekir.
Tedavi
Çölyak hastalarına ömür boyu glutensiz diyet (gluten free diet) önerilir.
Bu diyette buğday, arpa, yulaf ve çavdar ve bunların un ve nişastasını içeren gıdalar yasaklanmış olup, son yıllarda yulaf verebilmesi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Hastalar pirinç, mısır, patates, kuru baklagiller ve bunlardan yapılan un ve nişastaları rahatlıkla kullanabilirler.
Türkiye’de glutensiz gıdalar (ekmek, makarna, şehriye, bisküvi, gofret) buunmaktadır. Hastaların özellikle gıdaların etiketlerine gluten açısından dikkat etmeleri tedaviyi kolaylaştıracaktır. Tedavide glutensiz diyet yanında emilimi bozulan demir, vitamin, ve kalsiyum verilmesi de gerekebilir. Hastalığın tamamen iyileşeceğinin bilinmesi hastaların zaman alsa da diyete uyumunu kolaylaştırmaktadır.
Tarama Testi
Hastalığın genetik özelliğinin de olması nedeniyle hastanın yakın akrabaları özellikle kardeşleri kan testleri ile çölyak hastalığı için taranmalıdır. Aynca çölyak hastalığının normal toplumdan daha sık görüldüğü şeker hastaları, tekrarlayan demir eksikliği kansızlığı (anemi), boy kısalığı, kısırlık, sık düşük yapma öyküsü olan kişilerde de tarama yapılması belirti ve bulguları olmayan sessiz çölyak hastalarının tanımlanmasını sağlayacaktır.
Seyir
Hastalar ömür boyu glutensiz diyet aldıkları takdirde hayatlarını sağlıklı kişiler olarak devam ettirirler. Diyete başladıktan 1-2 hafta sonra belirti ve bulgular düzelmeye başlar, 6-12 ayda ise tamamen kaybolur. İnce bağırsaktaki değişiklikler düzelir. Çocuklarda büyüme ve kemik gelişimi normale döner. Hastaların belirti ve bulgularının düzelmesi ve kan tetkiklerinin normale dönmesi diyet tedavisine cevabın iyi olduğunu gösterir ve çoğu hastada ince bağırsak biyopsisinin tekrarına gerek yoktur. Hastalar tanımlanıp tedavi edilmezse bağırsak kanseri gelişmekte, büyüme geriliği, kemik gelişmesinde bozukluk, kısırlık gibi bulgulara neden olmaktadır.