Ensefalit Nedir?
Ensefalit beyin dokusunun enflamasyonudur (iltihabıdır) , genellikle virüs adı verilen mikroplar ile gelişir. Akut ensefalit birkaç gün içerisinde ortaya çıkarken, kronik ensefalit haftalar veya aylarca sürebilir.
Etkenler ve Bulaşma
Ensefalit en sıklıkla virüsler ile gelişir. Herpes simpleks virüsü (HSV), enterovirüsler (koksaki virüs ve eko virüsler), varisella zoster (VZV, suçiçeği) virüsü, kabakulak virüsü, arbovirüsler, Epstein Barr virüsü (EBV), human immunodeficiency virüs (HIV), kuduz virüsü, kızamık virüsü, kızamıkçık virüsü, influenza virüsü, parvovirüs B19, sitomegalovirüs (CMV), adenovirüs ensefalit oluşturan virüsler arasındadır.
HSV ve enterovirüsler hemen her ülkede ensefalitlerin önde gelen etkenlerindendir. Arbovirüsler, dünya genelinde ensefalitlerin ana sebebidir. Virüsler haricindeki mikroplar (bazı bakteriler, mikoplazmalar, klamidyalar, spiroketler, riketsiyalar ve parazitler) da ensefalit oluşturabilir. Mantarlar (funguslar) kronik ensefalit tablosuna yol açabilir.
Ensefalit etkeni virüslerin çoğu enfekte bir insanın öksürük veya aksırık ile havaya yaydığı virüs içeren damlacıkların doğrudan yakındaki insanların burun ve boğazına gelmesiyle bulaşır. Bazı virüsler hava yoluyla yayılarak hastanın yakınında olmayan kişilere de bulaşır. HSV’nin iki tipi vardır. HSV tip 1 genellikle enfekte ağız salgıları ya da herpetik lezyonlarla doğrudan temas sonucu, HSV tip 2 ise enfekte genital salgılarla temas sonucu bulaşır. HSV tip 2 vajinal doğum sırasında bebeğe bulaşabilir.
HSV ensefalitleri HSV ile gelişen ilk enfeksiyon sırasında veya sinir ganglionlarına (sinir düğümü) yerleşmiş olan HSV’ nin tekrar çoğalmaya başlamasıyla daha sonra gelişebilir.
Arbovirüslere bağlı ensefalitler bir arbovirüs ile enfekte sivrisinek veya kenenin insanı ısırması ile; kuduz, kuduz virüsü taşıyan köpek, yabani kara memelileri ve yarasaların ısırması ile gelişir. Bazı virüsler, virüs ile enfekte insan dışkısının bulaştığı yiyeceklerin yenmesi veya suların içilmesi ile, enfekte insan dışkısı ile temas etmiş eşyalara, yüzeylere veya enfekte insana temas eden kirli ellerin ağza götürülmesi ile bulaşır. Virüs haricindeki mikroplar da çeşitli şekillerde bulaşabilir. Herhangi bir ensefalit etkeni kan yoluyla veya sinirler içerisinde ilerleyerek beyine ulaştığında beyinde enflamasyon gelişir, beyin dokusu şişer (serebral ödem), beyin içine kanama ve beyin hücrelerinde ha-rabiyet gelişebilir.
Risk Faktörleri
Ensefalit her yaşta görülebilir ancak sık rastlanan bir hastalık değildir. Bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve kanser, organ nakli, AİDS veya HIV pozitifliği gibi bir nedenle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde ensefalit daha sık görülebilir ve daha ağır seyreder. Arbovirüsler bazı coğrafi bölgelerde, sivrisinek ve kenelerin çoğaldığı yaz ve sonbahar mevsimlerinde akut ensefalit salgınları oluşturabilir.
Belirti ve Bulgular
Ateş, baş ağrısı, bulantı – kusma, bilinç değişikliği (uykuya meyilden komaya kadar değişebilir), gözlerin ışıktan rahatsız olması (fotofobi), ense sertliği (nadir), boyun ağrısı, hareket bozuklukları; beceriksizlik, yürüme zorluğu, dengesiz yürüyüş, irritabilite (huzursuzluk) veya vücut sıcaklığı kontrolünde bozulma, kas zayıflığı veya felci (kol ve/veya bacakları, gövdenin bir tarafını veya tamamını hareket ettirmede zorluk veya hareket ettirememe), kranial sinir felçleri (konuşma bozukluğu (disfazi), konuşamama (afazi), işitme ve/veya görme problemleri, vücudun herhangi bir yerinde duyu kaybı, konvülsiyonlar (havale geçirme), ani başlangıçlı hafıza kaybı (amnezi), yakın veya uzak geçmişi hatırlayamama, ruhsal değişiklikler – halüsinasyonlar (sanrılar), davranış değişikliği, kişilik değişikliği, günlük aktivitelere ilgide azalma, muhakeme – karar vermede bozulma.
Tanı
Akut ensefalit acil tanı ve tedavi gerektirir. Tedavileri farklı olduğundan ensefalitler benzer bulgulara yol açan bakteriler ve diğer mikroplarla gelişen menenjitlerden, beyin apsesinden, hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü), hiponatremi (kanda sodyum düzeyinde düşüklük) ve hipokalsemiye (kanda kalsiyum düzeyinin düşmesi) neden olabilen hastalıklardan, zehirlenmelerden, epilepsiden (sara nöbeti), Behçet hastalığı gibi enflamatuvar hastalıklardan, kanserlerden, enfeksiyon sonrası ensefalitten ayırt edilmelidir.
Öykü ve fizik muayene (ateş, baş ağrısı, bilinç düzeyinde değişme) ile ensefalitten şüphelenildiğinde tanı için laboratuar tetkiklerine ihtiyaç duyulur.
Ensefalit tanısı için beyin ve omurilik ile beyin zarları arasında bulunan beyin – omurilik sıvısı (BOS) biyokimyasal ve mikrobiyolojik yöntemlerle incelenmeli, gerekirse kanda da mikrobiyolojik tetkikler yapılmalıdır.
Beynin elektriksel aktivitesi ile ilgili bir test olan elektroensefalogram (EEG) ensefalit tanısı için indirekt ipuçları sağlayabilir. Beynin bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yöntemi ile incelenmesi tanı konulması yanı sıra hastalığın yaygınlığının belirlenmesinde de yardımcıdır.
Tedavi
Akut (ani gelişen) ensefalitli hastaların hastaneye yatırılmaları gerekir. Ensefalit tedavisi esas olarak destekleyici tedavidir. Ateş ve baş ağrısı için asetaminofen, hastanın huzursuzluğunu gidermek için sedatifler (sakinleştiriciler)nkullanılabilir. Konvülsiyonlar (havale geçirme) için antikonvülsif tedavi gerekir. Hastanın sıvı – elektrolit ihtiyacının karşılanması, bilinç durumuna göre uygun beslenme yönteminin belirlenerek beslenmesinin devam ettirilmesi önemlidir.
Hastanın solunumu yeterli değilse, oksijen verilmesi veya solunum cihazına bağlanması gerekir. Günümüzde HSV ve diğer birkaç virüs ile gelişen ensefalitte antiviral tedavi uygulanmaktadır. Antibiyotikler virüslere karşı etkili olmadığından viral ensefalitlerin tedavisinde kullanılmaz.
Bakteriler ve diğer bazı mikroplar ile gelişen ensefalitlerde ise antibiyotik kullanılması gerekir. Beyin ödemi olan hastalarda kortikosteroidler kullanılır. Bazı hastalarda fizik tedavi gibi ek tedaviler gerekli olabilir.
Seyir
Ensefalit etkenine de bağlı olarak hastalık hafif, kısa süreli ve nispeten iyi seyirli olduğunda ensefalitli hastaların çoğunda birkaç hafta veya birkaç ay içerisinde tamamen düzelme görülebilir. Ağır vakalarda hastalık ölümle sonuçlanabilir veya mental – motor retardasyon (gerilik), öğrenme güçlükleri, kas zayıflığı veya felci, konuşma bozuklukları, görmede azalma veya körlük, işitmede azalma veya sağırlık ve duyu bozuklukları gibi kalıcı problemlere neden olabilir.
Korunma
Kızamık, kızamıkçık, kabakulak aşısı ve suçiçeği aşısı bu etkenlerle gelişen ensefalitlerden korunmada başlıca yöntemdir. Sivrisinek veya kenelerden korunma önemlidir. Hayvanlar kuduz aşısı ile aşılanmalı, kuduz şüphesi olan bir hayvanın ısırmasından sonra yara yeri temizlenmeli, kuduz aşısına başlanmalı ve kuduz immünglo-bülini uygulanmalıdır.