Hipoparatiroidizm
Hiperparatiroidizm Nedir?
Kan kalsiyum düzeyi düştüğü zaman onu dengelemek için paratiroid bezinden salgılanan parathormonun düşüklüğü (hipo) ve yüksekliği (hiper) durumlarıdır. Hipoparatiroidi de esas olarak kalsiyum düşüklüğü ve fosfat yüksekliği, hiperparatiroidide ise esas olarak kalsiyum yüksekliği ve fosfat düşüklüğü tipiktir.
Ancak çeşitli nedenler istisna teşkil edebilmektedir. Hipoparatiroidizm, en sık olarak cerrahi sonrası paratiroid bezlerin çıkarılması ve antikor teşekkülü ile salgı yapan hücrelerin tahribatı gibi mekanizmalar sonucu meydana gelir. Boyun bölgesine radyasyon ve radyoaktif iyod tedavisi sonrası da gelişebilmesi söz konusudur. Bazen hiperparatiroidi cerrahisi sonrası geçici olarak da bu tablo görülebilmektedir. Ender olarak salgılanan parathormonun hedef dokulardaki etkisizliği nedeniyle kalsiyum düşüklükleri görülebilmektedir ki; buna yalancı (psödo) hipoparatiroidizm denmektedir.
Hiperparatiroidizm ise genellikle paratiroid bezlerden bir ya da daha fazlasının iyi huylu bir ur haline gelip aşırı salgı yapması sonucu gelişen bir hastalık tablosudur. Bazen kötü huylu urlara ve yaygın hücresel çoğalmaya (hiperplazi) bağlı olarak da meydana gelebilmektedir. Bu durumlarda diğer endokrin organlarda da tümör saptanabilmektedir (Örneğin bazı kötü huylu tiroid kanserleri gibi). Hastalarda hiperkalsemi bulguları (bkz. Hiperkalsemi), buna bağlı böbrek taşları, kemiği eritici etkiden dolayı kemikte kahverengi çikolata kistleri ve ileri vakalarda kemik erimesi (osteoporoz) ve kırıklar oluşabilmektedir. Hastalığın tipik radyolojik bulguları ile tanı kolayca konabilir. Ancak bazı şikayetleri olmayan vakalar da bildirilmiştir ki; bunlar ancak tesadüfen bakılan kan kalsiyum düzeylerinin yüksekliği ile tanı alabilmektedirler. (psödo) hipoparatiroidizm
Hipoparatiroidi de tedavide kalsiyum ve D vitamini analogları verilerek, serum kalsiyum değerleri 8-9 mg/dl arasında tutulmaya çalışılır. Şikayeti olmayan, böbrek ve kemik tutulumu olmayan, hafif hiperkalsemik (asemptomatik) hiperparatiroidi olguları ise cerrahi yapılmaksızın, kemik erimesini engelleyen ilaçlar kullanarak yakın kalsiyum takibi ve sıvı tedavisi ile izlenebilir. Ağır kalsiyum yüksekliği, kemik ve böbrek tutulumu gibi organ tutulumları ile birlikte seyreden vakalarda ise cerrahi olarak boyun ve göğüs bölgesinde fazla salgı yapan ur bulunarak çıkartılmalıdır. Hiperplazi vakalarında ise hiperplazik bezlerin büyük çoğunluğu çıkartılarak kalan doku ön kola (ciltaltı) nakil yapılabilir.