Hipogonadizm
Hipogonadizm; gonadlar (erkekte testis, kadında yumurtalıklar) tarafından seks hormonu yapımının yetersizliğidir. Östrojenler (kadınlık hormonları) ve androjenler (erkeklik hormonları) seks hormonları olarak isimlendirilir. Bu hormonları salgılayan organlar (gonadlar), kadında yumurtalıklar (overler) ve erkekte testislerdir. Normalde beyinin hipotalamus isimli bölgesinden salgılanan hormonlar (GnRH) yine kafa içinde beyinin yakın komşuluğundaki hipofiz bezinden gonadları uyarıcı hormonların (FSH ve LH) yapımını sağlar. Dolaşıma salınan FSH ve LH ise kadında överleri, erkekte ise testisleri uyararak ergenlik çağında cinsiyet özelliklerinin normal olarak gelişmesinden sorumlu seks hormonlarının yapımını sağlar. Bu sistemde herhangi bir noktada meydana gelebilecek anormallikler seks hormonu yapımında ve seksüel gelişimde bozukluk ile sonuçlanır.
Risk Faktörleri
Hipogonadizm, uyarıcı hormonların yetersizliği sonucunda gelişirse sekonder (ikincil), direkt olarak seks hormonlarının üretildiği gonadlarda bir probleme bağlı olarak gelişirse primer (birincil) hipogonadizm adını alır. Gonadların çalışmasında yaşa bağlı olarak yavaşlamanın en önemli nedenleri kadınlarda menapoz, erkeklerde ise andropoz dur.
Hipofiz bezinden gonadları uyarıcı hormonların salınımında bozukluk, hipofiz tümörleri, hipofiz bezinin iltihabi veya yapısal hastalıkları, kafa travmaları başta olmak üzere pek çok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir.
Erkek hipogonadizminde hipotalamustan GnRH salınımında bozukluk Kallman sendromuna bağlı olarak gelişebilir. Kallman sendromu, koku alma duyusunda bozukluğun da eşlik ettiği kalıtsal bir hipogonadizm nedenidir. Testislerin yokluğu, iltihabi hastalıkları, testislerde testosteron yapımından sorumlu hücrelerin fonksiyon bozukluğu ya da Klinefelter sendromu gibi kalıtsal bozukluklar primer hipogonadizm nedenleridir. Kadınlarda överlerin gelişmemesi, överlerde östrojen sentezinde bozukluklar, Y kromozomunun bulunmaması nedeniyle ortaya çıkan kalıtsal bir bozukluk olan Turner sendromu primer hipogonadizme yol açabilir. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ya da radyasyon da seks hormonu üretimini etkileyebilir.
Belirti ve Bulgular
Ergenlik döneminde normalde kızlarda boy uzaması, meme gelişimi, genital bölge ve koltuk altında kıllanma, ve adetlerin başlaması söz konusudur. Erkeklerde ise boy uzaması, testis boyutlarında büyüme, genital bölge ve koltuk altında kıllanma ve sakal gelişimi olur. Hipogonad hastalar ergenlik dönemine girmeyebilir. Ya da bu dönemde beklenen değişiklikler gecikebilir veya tam olmayabilir. Hipogonadizmin belirli formlarında boy kısalığı ve Kalmann sendromunda koku almada bozukluk olabilir. Ergenlik çağı gelişimini normal olarak tamamlamış ancak daha ileri yaşlarda hipogonadizm oluşan hastalarda cinsel istek (libido) kaybı ve kısırlık olabilir, (ciltte incelme ve kırışıklıklar, genital bölge kıllarında azalma, kemik kitlesi kaybı (osteoporoz), erkeklerde sakal ve vücut kıllarında seyrelme, testis boyutlarında küçülme, meme büyümesi (jinekomasti), ereksiyon ve ejakülasyon kaybı, kadınlarda sıcak basması ve adetlerin kesilmesi söz konusudur. Hipogonad hastalarda konsantrasyon güçlüğü, anksiyete (bunaltı), ve ayrıca depresyon gibi duygudurum bozuklukları da görülebilir.
Tanı
Tanıda detaylı öykü ve fizik inceleme önemlidir. Ayrıca kanda gonad uyarıcı hormonlar, östrojenler ve androjenler başta olmak üzere değişik hormonların ölçümleri yapılır. Dışarıdan sentetik hormonlar verilerek yapılan testlerde kan hormon düzeylerinin ölçülmesi, hipofiz bezinin ve gonadların radyolojik görüntüleme metotları kullanılarak değerlendirilmesi, kalıtsal bozuklukların saptanması için kromozom analizi veya moleküler genetik çalışmaların yapılması gerekebilir. Ayrıca erkeklerde semen analizi ve testis biyopsisi gerekli olabilir.
Tedavi
Hipogonadizmin altında yatan nedene bağlı olarak düzenlenir. Değişik hipogonadizm formlarında GnRH injeksiyonları kullanılabilir. Ağız yoluyla, enjeksiyon şeklinde ya da cilt uygulamaları ile erkeklerde testosteron, kadınlarda östrojen tedavisi verilir. Hipogonad hastalarda çocuk isteği durumunda sentetik gonad uyarıcı hormonların kullanılması ya da yardımcı üreme tekniklerine başvurulması gerekebilir.