Herpes (Uçuk) Nedir?
Herpes Simpleks Virüs Enfeksiyonları
Herpes simpleks virüs tipinden HSV-1 %80 oranında ağızda, %20 genital bölgede; HSV-2 ise %80 genital, %20 ağızda lezyonlar yapar.
HSV-1 enfeksiyonları genellikle damlacık veya enfekte tükürük ile, HSV-2 ise cinsel temasla bulaşır. HSV-1 en sık 6 ay ile 3 yaş arasındaki çocuklarda, HSV-2 ise 18-25 yaş arasında görülür.
Belirti ve Bulgular
Genellikle hafif vakaların çoğunda asemptomatiktir (bulgu vermez). Deride lezyonlann gelişebilmesi için deri bariyerinin bozulması gerekir. İştahsızlık ve kırgınlık gibi sistemik belirtiler görülebilir. Lokal (bölgesel) bulgular lezyonların yerine göre değişir. Ağız-boğaz bölgesindeki lezyonlarda ağız ve boğaz ağrısı, genital lezyonlarda dizuri (ağrılı idrar yapma) ve tenesmus (ağrılı dışkılama), immün yetmezlikli hastalarda görülebilen yaygın yayılım varsa bilinç değişiklikleri, baş ağrısı, öksürük, solunum sıkıntısı, sarılık gözlenebilir. Genellikle lezyonlar çıkmadan önce lezyonun çıkacağı bölgede yanma ve kaşıntı şeklinde belirtiler ortaya çıkar. Daha sonra eritematöz (kırmızımsı) bir taban üzerinde ağrılı sert kabuklu veziküller (içi sıvı dolu döküntüler) ve ülserler görülür. Bu lezyonlar bir süre sonra birleşip, vezikül kümeleri haline gelirler. Komşu lenf bezleri büyük ve ağrılı olabilir.
Ağız lezyonları gingivostomatit (gingiva, ağız boşluğu, tonsil ve farinkste ağrılı ülsere lezyonlar) veya herpes labialis (uçuk) (dudak ve çevresinde ağrılı veziküller ve ülserler) şeklindedir, birlikte submandibular (çene altı) lenfadenopati (beze büyümesi) ve ateş bulunabilir.
Genital herpeste de şankroid ve sifiliz dekine benzer ağrılı veziküler ve ülseratif lezyonlar yanında kasık bölgesinde lenfadenopati vardır. Keratokonjunktivit gelişirse, göz kapağında veziküller, korneal ülserler saptanır. HSV-2 maternal-fetal (anne-bebek) geçişle yenidoğanda enfeksiyona neden olabilir.
Tanı
Vakaların büyük çoğunluğunda klinik tanı yeterlidir. Şüpheli durumlarda Tzank testi (Lezyondan alınan yaymaların Giemsa veya Wright ile boyanmasında multinükleer dev hücreler ve intranükleer inklüzyonlar), virüs kültürü (daha hassas), monoklonal antikor testi veya serolojik test (sistemik tutulum varsa) yapılabilir.
Ayırıcı tanıda şankroid, enteroviral enfeksiyonlar (el-ayak-ağız sendromu), suçiçeği, sifiliz, molloskum kontagiozum, tonsillofarinjit mutlaka düşünülmelidir.
İstenmeyen etkiler/sonuçlar
Herpes simpleks virüslerinin neden olduğu enfeksiyonlar ensefalit, neonatal enfeksiyon, doğuştan enfeksiyon, immün yetmezlikli hastalarda yaygın hastalık (pnömoni, hepatit, kardit. pankreatit), akut üriner retansiyon şeklinde sonuçlanabilir.
Tedavi
Bağışıklığı bozuk olmayan kişilerde ağız ve boğaz bölgelerindeki herpes eneksiyonlarında antiviral tedavi endikasyonu yoktur. Lokal ve sistemik ağrı kesiciler kullanılabilir. Tedavide kullanılan ilaçlar virüs replikasyonunu inhibe ederler, ancak kür sağlamazlar. Bu nedenle tekrarlama riskini azaltmazlar. Asiklovir genital herpesin primer (birincil), tekrarlayan ve baskılayıcı tedavisinde (yılda en az 6 atak varsa), immün yetmezlikli hastaların ağız bölgesindeki herpes enfeksiyonunda ve herpes ensefalitinde etkilidir.
İlacın bulgular çıkmadan önce başlanması etki şansını arttırır. Döküntünün 48. saatinden sonra etkisi yok denecek kadar azdır. Hipersensitivite varsa kullanılmamalıdır, gebelikte güvenilirliği de kesin değildir. Topikal asiklovir’in primer herpetik lezyonlarda etkisi minimaldir, tekrarlayan enfeksiyonlarda ise etkisi yoktur.
Korunma
Temas izolasyonu ve immun yetmezlikli hastalarda hava yolu izolasyonu önerilir. Genital herpeste lezyonlar süresince cinsel ilişkiden kaçınılmalı, asemptomatik virüs yayılması nedeniyle rutin prezervatif kullanılması yönünde halk eğitimi yaygınlaştırılmalıdır. Hastalar ve temaslılar cinsel temasla geçen diğer hastalıklar yönünden de araştırılmalıdır. Doğum sırasında aktif lezyonlar varsa, neonatal herpesi önlemek için, doğumun sezaryen ile yaptırılması uygun olur. Aşı çalışmaları devam etmektedir. Henüz klinikte kullanılan etkin bir aşı yoktur.