Kronik Böbrek Yetmezliği Belirtileri

Böbrek Yetmezliği (Kronik / Süreğen)

Kronik böbrek hastalığı; böbrek fonksiyon­larının birkaç aydan 30-40 yıla uzanan bir süreçte yavaş yavaş azalması sonucu ortaya çıkan kalıcı bir haldir. Böbrek fonksiyonla­rının azalması, böbreklerin idrarla attığı atık maddelerin vücutta birikmesine ve vü­cudun su ve kimyasal dengesinin bozulma­sına neden olur. Bunun yanında böbrekler kan yapımı ve kemik mineral metabolizma­sını da kontrol ettiği için, kronik böbrek hastalığında; kansızlık (anemi) ve kemik mineral hastalıkları görülebilir.

Risk Faktörleri

Kronik böbrek hastalığının önde gelen iki nedeni diyabet (şeker hastalığı) ve hipertan­siyondur.

Bunların dışında kronik böbrek hastalığına yol açan durumlar arasında; böbreklerin   süzgeci   olarak   kabul   edilen glomerüllerdeki iltihabi hastalıklar (glomerülonefritler), tekrarlayan idrar yolu enfek­siyonları, idrar yolu akımında uzun süren tıkanıklıklar, bazı genetik ve ailesel böbrek hastalıkları, ailevi Akdeniz ateşine bağlı or­taya çıkan böbrek hastalığı sayılabilir. Kro­nik böbrek hastalığının ileri evrelerden ön­ce belirti vermemesi, hastaların doktora çok geç başvurusuna neden olur. Hastalı­ğın İleri sonn evrelerinde başvuran hastalar­da süreğen (kronik) böbrek hastalığının sebebini bulmak mümkün değildir.

Kronik böbrek hastalığı riski olanlar; yaşlılar, kalp hastalığı olanlar, şeker ve kan basıncı kon­trolü yeterli olmayanlar, ailesinde böbrek hastalığı olanlar, kontrolsüz ve sık ağrı ke­sici kullananlar, vücut kitle indeksi yüksek olanlar ve sigara içenlerde daha yüksektir.

Belirti ve Bulgular

Kronik böbrek hastalı­ğı olan hastaların çoğunda, hastalık ileri ev­relere gelmedikçe hiçbir belirti olmayabi­lir. Bazı hastalarda aşağıdaki belirtilerden bir ya da daha fazlası görülebilir:

  • Kolay yorulma
  • Özellikle geceleri daha fazla olmak üzere sık idrara çıkma
  • İştahta azalma, bulantı ve/veya kusma
  • Bacaklarda kramplar (kalsiyum azlığı belirtisi)
  • Cilt kuruluğu ve kaşıntı
  • Ayaklarda, yüzde şişme
  • 7. Konsantrasyon güçlüğü,   uykusuzluk ve­ya sürekli uyku hali

Tanı

Ayrıntılı bir hikaye ve fizik muayene kronik böbrek hastalığı tanısında oldukça önemlidir. Böbreklerin bozulması ile birlik­te böbreklerin süzdüğü bazı maddeler kan­da birikmeye başlar. Bunların başında üre ve kreatinin gelir. Bunun yanında kanda potasyum ve fosfor yüksekliği, kalsiyum düşüklüğü ve bikarbonat düşüklüğü sapta­nabilir. Süreğen böbrek hastalığı olan has­talarda kansızlık gelişebilir. Kansızlığın an­laşılması için kan sayımı ve demir paramet­releri ölçülmelidir. Kemik mineral bozuk­luklarının anlaşılması için kanda paratiroid hormon düzeyi saptanmalıdır. Kan kreatinin değeri böbreklerin süzme gücünü gös­termesi açısından oldukça faydalıdır ve böbrek hastalığının derecesini gösterebilir. Böbreklerin süzme gücünü gösteren en iyi ölçüt ise glomerüler filtrasyon hızıdır. Bu değere göre böbrek hastalık 5 evreye ayrı­lır:

  • Evre 1:   Glomerüler  filtrasyon   hızı,   90 üzerindedir ve idrar ve diğer tetkiklerde böbrek hastalığının belirtileri vardır
  • Evre 2: Glomerüler filtrasyon hızı, 60-89 arasındadır ve idrar ve diğer tet­kiklerde böbrek hastalığının belirtileri var­dır
  • Evre 3: Glomerüler filtrasyon hızı 30-59 ml/dakika arasındadır. Bu evrede böbrek fonksiyonlarının orta derecede azalması söz konusudur
  • Evre 4: Glomerüler filtrasyon hızı 15-29 ml/dakika arasındadır. Bu evrede böbrek fonksiyonlarının ileri derecede azalması söz konusudur
  • Evre 5: Glomerüler filtrasyon hızının 15 ml/dakika altında olmasıdır. Bu evre son dönem böbrek yetmezliği olarak da adlan­dırılır.

Glomerüler filtrasyon hızının belirlenmesi için 24 saatlik idrar toplanması gerekebilir. Bu tetkikle aynı zamanda böbreklerden kaybedilen protein miktarı ve diyetle alı­nan tuz miktarı hesaplanabilir.

Kronik böbrek hastalığı tanısında ultrason ile böbreklerin boyutlarının ölçülmesi ve kan akımının saptanması da gerekebilir. Nadiren bazı hastalarda tanı İçin böbrek bİ­yopsisi gerekli olabilir.

Tedavi

Kronik böbrek hastalığı tedavisi için öncelikle altta yatan neden tedavi edil­melidir. Bu açıdan diyabet ve hipertansi­yon tedavileri oldukça önemlidir. Diğer ne­denlerin özenle tedavisi de oldukça faydalı­dır.

Kronik böbrek hastalığı tedavisi hastalığın evresine göre değişkenlik gösterir. Erken evrelerde amaç böbreğin daha fazla bozul­masını engellemek iken İleri evrelerde has­taların transplantasyon (börek nakli) veya diyaliz tedavi­lerine hazırlanması daha önemlidir. Böbrek fonksiyonlarının daha fazla bozul­masını engellemek için hastalarda bazı ya­şam stili değişiklikleri, bazı diyet değişiklik­leri ve uygun ilaçlarla tedavi gerekir.

Ya­şam stili değişiklikleri arasında ideal kiloya gelinmesi, düzenli egzersiz yapılması, siga­ranın bırakılması, alkol tüketiminin ölçülü hale gelmesi ve gereksiz ilaç, özellikle ağrı kesici ve antibiyotik kullanımından kaçınıl­ması sayılabilir.

Diyet değişiklikleri arasın­da tuzun azaltılması, yeterli sıvı alınması, doymuş yağ tüketiminin azaltılması ve has­talığı evresine göre diyette protein, potas­yum ve fosforun azaltılması sayılabilir.

Süreğen böbrek hastalığında yeterli sıvı alın­ması oldukça önemlidir. Sıvı miktarı ne böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileye­cek kadar az, ne de vücutta şişmeye neden olacak kadar çok olmalıdır. Hastalar uygun ilaç tedavisini mutlaka böbrek hastalıkları uzmanının kontrolünde kullanmalıdırlar. Böbrek fonksiyonlarının daha fazla bozul­masını engellemek için etkili bir hipertan­siyon tedavisi ile kan basıncı değerlerinin 130/80 mmHg’nin altına düşürülmesi önemlidir.

Hastalık ilerledikçe diyette protein, potas­yum ve fosfor kısıtlamaları daha fazla art­maktadır. Bunun yanında ileri evrelerde hi­pertansiyon tedavisinin yanına kansızlık ve kemik-mineral bozukluklarının tedavileri de eklenmelidir. Bu evrelerdeki hastalarda beslenme sorunları olabileceği için dikkat­li olunmalıdır.

Hastalık son döneme yaklaş­tıkça, hastalar transplantasyon ve diyaliz te­davileri konusunda bilgilendirilmeli ve te­davi hazırlıkları yapılmalıdır.

Seyir

Kronik böbrek hastalığı, genellikle hayat boyu süren ve geri dönüşü, yani böb­reklerin tümüyle düzelmesi mümkün olma­yan bir durumdur. Bu nedenle hastalığı ön­lemek veya ilerlemesini durdurmak olduk­ça önemlidir.

İyi bir tedavi planı, yaşam sti­li ve diyet değişiklikleri ile Süreğen böbrek hastalığı olanlar, hastalığın ileri evrelerine kadar yaşamlarını çok fazla sorun yaşama­dan sürdürebilirler.

Hastalık ileri evrelere geldiğinde vücuttan atılması gereken atık maddelerin çok fazla birikmesine bağlı ola­rak çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Bu ev­reye gelen hastalarda böbreklerin görevini yerine getirmek için ya böbrek nakli ya da yapay yollarla (diyaliz) böbreğin görevleri­nin bir kısmının yerine konulması gerekli­dir.

Yorum yapın