Epidural Anestezi Nedir?
Ağrı hissini ortadan kaldırmak için kullanılan özel bir bölgesel anestezi şeklidir.
Epidural anestezi, omurganın boyun, göğüs veya bel bölgesinde epidural aralık (merkezi sinir sistemini saran zar üzerindeki boşluk) içine lokal anestezik solüsyonunun (ilaç) enjeksiyonu ile oluşur (ilacın etki yeri spinal sinirin intervertebral forameni terk ettiği noktadır). Vücudun tüm organlarında ağrı reseptörleri (ağrı algılayıcıları) adı verilen yapılar vardır. Bunların amacı vücuda zararlı olabilecek bir etkeni (sıcak, soğuk, yaralanma, organ iltihaplanması gibi) ağrı hissi uyandırma yoluyla beyne haber vermektir. Beynin ağrı merkezi ağrıyı algıladığında otomatik olarak zararlı etkenden kurtulmak için önlem alır (ateşe dokunulduğunda elin refleks olarak çekilmesi gibi).
Ağrı reseptörleri ağrılı uyaranı algıladıklarında ilk önce sinir lifleri yardımıyla omuriliğe, buradan beynin ağrı merkezine haber ulaşır ve ağrı hissi oluşur. Epidural anestezi uygulandığında ağrılı uyaran omuriliğe gelir, ancak iletiyi daha yukarılara götüren lifler “uyuşarak” iletme özelliklerini geçici olarak yitirdiklerinden ağrı hissi oluşmaz.
Genel anesteziden farkı; işlem sırasında uyanık olunması ve etrafta olup bitenlerin tümüyle algılanmasıdır. Kullanılan ilacın özelliğine ve miktarına bağlı olarak kişi kendini “felç olmuş” gibi hisseder. Fakat bu geçici bir durumdur. İlaçların etkisi azaldıkça bu his kaybolur. Epidural aralık yağ dokusu, lenfatik kanallar ve damarsal yapılardan oluşan ve kafatası tabanında omuriliğin başladığı yerden belin bitiminde sakrum kemiğinin sonuna kadar devam eden gözenekli bir boşluktur.
Epidural Anestezi Uygulama Alanları
Sezaryen, karın içi cerrahi (apendektomi, kolesistektomi gibi), fıtık cerrahisi, idrar kesesi cerrahisi, genital (üreme organlarının) cerrahi, hemoroid (basur), fistül, pilonidal sinüs, bacaklarda yapılacak cerrahiler ve vajinal doğum (normal doğum) gibi bir çok ameliyat için tercih edilebilecek bir yöntemdir. Özetle belden aşağı kısımda yapılan ameliyatlarda tercih edilir. Ayrıca ameliyattan sonra ağrıyı gidermek için de kullanılabilir.
Uygulama
Yan pozisyon en çok tercih edilen pozisyondur. Kişi sağ veya sol tarafına yatarak dizlerini karnına çeker, baş küçük bir yastığın üstünde öne eğilerek tutulur, üstteki kol göğüs üzerinde uzanırken altta kalan kol vücutla dik bir açı yapacak şekilde başın altına konur. Omurga masaya paralel konumda olmalı ve omurların arasındaki mesafenin (intervertebral aralık) açılması için sırt fleksiyona (öne doğru eğilmek) getirilmelidir. Oturur pozisyon tercih edilirse, hasta masanın kenarında bacaklar masadan aşağı sarkıtılmış, ayakların altına bir tabure konmuş, çene göğüse değecek şekilde baş öne eğilmiş ve kollar üst karın bölgesinde birbirine sarılmış olarak oturtulur. İlk önce enjeksiyon noktası belirlenir. Anatomik olarak epidural aralığın en geniş olduğu bölge seçilmelidir (bu aralık genellikle ikinci lomber aralık seviyesidir). Uygulanacak kişi yan yatar ya da oturur durumdayken belde iğnenin gireceği bölge antiseptik (mikrop öldürücü) maddeyle silinir. Girişimi yapacak olan anestezi uzmanı girişim sırasında, uygun bir yüksekliğe ayarlanmış olan bir tabureye oturur ve uygulamayı bu pozisyonda yapar. Seçilen bölge üzerine lokal anestezi uygulanır. İğne uygun teknik ile epidural alana yerleştirilir. İlaçlar tek dozda verilebileceği gibi genellikle kalıcı bir kateter yerleştirilerek gerekli durumlarda anestezik madde takviyesi yapılır. Takviye için geliştirilmiş ve belli aralıklarla kateterden ilaç verilmesini sağlayan otomatik pompalar mevcuttur.
Analjezi (ağrı kesilmesi): Analjezi seviyesi lokal anestezik ilacın hacmine bağlı olarak değişiklik gösterir. Verilen ilaçlar genellikle yer çekimine bağlı bir yayılma eğilimi gösterir.
İstenmeyen Etkileri
Yetersiz anestezi, hipotansiyon (kan basıncının düşmesi), ilacın spinal (omurilik) sıvının içine verilmesi, total (tam) spinal anestezi (etkinin yüksek seviyelere ulaşması ve solunum kaslarının da bloke olması sonucunda solunum durması veya yetersizliği), baş ağrısı, sistemik toksik (vücutta genel olarak görülen zehirleyici) reaksiyon ve nörolojik istenmeyen kalıcı etkilerdir (sekel).
Uygulanmaması gereken durumlar
Pıhtılaşmayla engelleyici tedavi alan hastada epidural anesteziden kaçınılmalıdır. Aşırı kanaması olan veya kan basıncı düşük olan hastalarda (hipotansiyon) epidural anesteziden kaçınmak faydalı olabilir. Enjeksiyon bölgesinde enfeksiyon, nörolojik hastalık şüphesi olanlarda ve kan pulcuğu (trombosit, platallet) sayısının düşük olan hastalarda uygulamamak daha uygun olur. Hastanın istemediği durumlarda da epidural anestezi uygulanmamalıdır.